1. Besin Zinciri - Bitkiler; hava (karbon ve azot), su ve topraktaki (kayaçların ufalanmasıyla oluşan mineraller) gerekli maddeleri birleştirerek besin maddesine dönüştürürler.- Besin maddeleri bitkilerden otçullara, otçullardan etçillere geçer.- Tüm canlılar öldükten sonra toprağa karışır. Buradaki ayrıştırıcılar canlı kalıntılarını ayrıştırarak tekrar doğaya katarlar.- Besin maddelerinin üreticiden tüketiciye doğru aktarılmasını sağlayan canlılar sırasına besin zinciri denir.
NOT: Her canlı, kendisini yiyen diğer canlıya enerjisinin 10% unu aktarır. (Devam)
Evren günümüzden yaklaşık 15 milyar yıl önce gaz ve toz bulutuydu. Nebulanın dönerek yoğunlaşması ve basıncın etkisiyle bir patlama (Big Bang) meydana geldi.
Bunun sonucunda gök cisimleri (galaksiler, yıldızlar, gezegenler) uzaya dağıldı ve birbirinden uzaklaştılar. Bu uzaklaşma günümüzde de devam etmekte, evren genişlemektedir.
Başlangıçta tümüyle kızgın magmadan oluşan dünyamız, kendi çevresinde hızla dönerek küresel bir şekil almıştır. Zamanla uzaydan başka cisimlerin bünyesine katılmasıyla yer kabuğu oluşmuştur.
Dünya çeşitli minerallerden oluşmaktadır, bunların yoğunlukları farkıdır. Ağır mineraller yerin merkezinde, hafif mineraller yer kabuğuna yakın bulunmaktadır.
Dünyamız günümüzde de şekillenmeye devam etmektedir. Bunun en güzel kanıtı deprem ve volkanizma faaliyetlerinin yaşanıyor olmasıdır. (Devam)
Karstik arazilerde yer altına sızan sular içinde eriyik mineraller barındırır. Bu minerallerin buharlaşma sonucu ayrışması ve birikmesi sonucu bazı şekiller oluşur.
1. Traverten
Kalsiyum birikintilerinin oluşturduğu basamaklı yeryüzü şekline traverten denir.
2. Sarkıt, Dikit, Sütun
Yer altına sızan sular yukarıdan mağaraya dökülürken kireci bırakırlar. Tavandan aşağı doğru bu sivri çıkıntıya sarkıt denir.
Tavan suyunun damladığı yerde ise kireç birikimi yerden yükseğe doğrudur. Buna dikit denir.
Bu iki yeryüzü şekli zamanla birleşerek sütunları oluşturur. (Devam)
KAYAÇ (Taş) : Yerkabuğunun yapı malzemesi olan, bir veya birden fazla minerallerden oluşan ve organik malzemelerden meydana gelen katı cisimlere denir. Kayaçlar çok basit bir ifade ile mineral topluluklarıdır.
MİNERAL: Kayaçların yapısını oluşturan, belirli bir kimyasal bileşime sahip organik veya inorganik özellikteki katı bileşiklerdir. * Canlı organizmadaki hücre gibi cansız doğada mineraller en küçük birimi oluşturur. * Her bir mineral farklı elementlerden oluşur. * Her bir kayaç çeşidi de farklı mineraller içerir. * Mineraller yan yana gelerek kayaçları kayaçlarda yan yana gelerek kıtaları ve yer kabuğunu meydana getirirler. Not: Kuvars,Kalsit ve Feldispat gibi Mineraller, doğada bulunan yaklaşık 2000 mineral içinde en yaygın olanıdır.
KAYAÇ DÖNGÜSÜ: Tüm kayaçlar sürekli bir d... (Devam)
- Bu geniş alan birçok canlıya yaşam alanıdır. Aynı zamanda karada yaşayanlar için de önemlidir.- Dünya'nın en büyük biyomunu oluşturur.- Dünya'nın %70'i sularla kaplıdır.- Tatlı su ve tuzlu su biyomu olmak üzere ikiye ayrılır.- Su biyomlarında sıcaklıklar fazla değişkenlik göstermez. Ayrıca suyun varlığı ya da yokluğu da biyomları sınırlamaz.- Yukarıda sayılanların bir sonucu olarak karasal biyomlara göre daha düzenlidir. Su Biyomlarını Etkileyen Faktörler - Oksijen ve Karbondioksit- Sıcaklık- Işık (Fotosentez için gerekli)- Eriyik haldeki mineraller- Besin maddesi (planktonlar) Işığın ulaşabildiği kısım ilk 200 metrelik kısımdır. Buraya fotik alan, ışığın ulaşamadığı 200 metreden derin kısma ise afotik alan denir. Su biyomunda canlılar daha çok Güneş ışığının ulaştığı yüzeyden 200 metre derinliğe kadar yaşarlar. İki grup... (Devam)
Bulunduğu Yerler: Kükürtdioksit olarak atmosferde,Aminoasit, sülfür, sülfat olarak topraklarda,Eriyik halde okyanus ve denizlerde bulunur.Canlıların protein yapılarında bulunur. Yararları: Canlıların yaşamı için gereklidir.İlaç yapımında kullanılır.Barut, fişek, kibrit yapımında kullanılır. Nasıl Yenilenir? Volkanik patlamalar sonucu kükürtdioksit atmosfere salınır.Atmosferde sülfürik asit formunda yağış olarak toprağa karışır.Toprakta Aminoasit’e, Sülfüre ve bitkilerin kullanabileceği form olan sülfata dönüşür.Bitkiler sülfatı kullanarak besin üretir.Onu yiyen canlılara geçer.Canlılar öldükten sonra toprağa karışır.Ayrıştırıcılar tarafından tekrar doğaya kazandırılır.AYRICA kükürt mineral olarak da yer kabuğunda bulunur. (Devam)
Horizon: Toprağı meydana getiren katmanlara denir.
A Horizonu: Toprağın en üst kısmıdır, organik madde bakımından zengindir, yıkanma katı da denir .B Horizonu: Yıkanma ile alt kata sızan mineraller burada birikir, buraya birikme katı denir. C Horizonu: Anakayanın irili unsurlar şeklinde bulunduğu kattır, toprak oluşumu henüz tamamlanmamıştır. Buraya ayrışma katı denir. D Horizonu (Ana kaya): Ayrışmamış ve toprak oluşumunun başlamadığı katman. (Devam)
Toprak: Taşların parçalanması ve ayrışmasıyla meydana gelen, içerisinde çeşitli canlı kalıntıları, hava ve su bulunan, içerdiği organik madde ve minerallerle bitkilere besin kaynağı olan gevşek yer örtüsüdür. Toprak oluşumu için öncelikle anakayanın ayrışması gereklidir. Ayrışma Kayaçlar, dış kuvvetlerin etkisiyle zamanla küçük parçalara ayrılmaktadır. Bu olaya ayrışma denir. Ayrışma olayı 3 şekilde gerçekleşir: Fiziksel, Kimyasal, Biyolojik Ayrışma. 1. Fiziksel Ayrışma: Günlük ve yıllık sıcaklık farklılıkları sonucu 3 şekilde oluşabilir: 1. Gündüz ısınarak genişleyen kaya gece soğuyarak daralır, önce çatlar, sonra parçalanır.2. Kayaçların çatlak ve gözeneklerine sızan sular gece donar ve genleşir, zamanla çatlakları genişletir.3. Kaya çatlaklarına sızan ... (Devam)
- Laterit: Ekvatoral kuşakta, nemli sıcak iklimde görülürler. Aşırı yıkanma sebebiyle mineral, organik maddeleri kısa sürede ayrıştıran gür bitki örtüsü sebebiyle humus açısından fakirdir.
- Terra Rossa (Kırmızı Toprak): Akdeniz iklim kuşağında kalker üzerinde oluşan topraklar. Kirecin ayrışması ile ortaya çıkan demirin oksitlenmesi kırmızı renk almasını sağlamıştır.
- Kahverengi Orman Toprakları: Orta kuşak nemli orman arazilerinde görülür. Mineral bakımından fakir olmasına karşın ayrışma yavaş olduğu için humus açısından zengindir.
- Podzol Topraklar: Soğuk nemli bölgelerde, iğne yapraklı orman arazilerinde görülür. Mineral bakımından fakirdir. Gri renktedir.
Toprak oluşumu kavramı birçok fiziksel, kimyasal ve biyolojik olayların bir arada gerçekleşmesi toprağı oluşturan bütün olayların potansiyellerinin, her toprak oluşumunda iştirak etmesi veya bir bütün halinde toplanması, farklı ortamlarda toprağı oluşturan potansiyellerin farklı oranda cereyan etmesi şeklinde ifade edilmektedir.1. TOPRAK OLUŞUMUNDAKİ AYRIŞMA OLAYLARI1.1. Oksidasyon : Ayrışma esnasında mineral atomların bileşiminde bulunan elektronların eksilmesi veya kaybedilmesiyle meydana gelen kimyasal olaya oksidasyon denir. Başka bir deyişle bir elementteki oksijen miktarının artması veya oksijenin diğer elementlerle birleşmesidir. Oksidasyonla bir elementin oksijenle birleşerek yeni bileşikler meydana gelmektedir.Oksitlenme toprak oluşumunda önemli bir yer işgal eder. Demir, sülfür, silikat ve karbonat ihtiva eden katyonlarda oksitlenme cereyan eder. Bunların çözülmesini ve dol... (Devam)
- Türkiye çok çeşitli birincil enerji kaynaklarına sahip bir ülkedir. - Türkiye’de taşkömürü, linyit, asfalsit, ham petrol, doğal gaz, uranyum ve toryum gibi fosil kaynak rezervleri ile, - Hidroelektrik enerji, jeotermal enerji, güneş enerjisi,dalga enerjisi, biyomas (Biyokütle) enerji gibi tükenmez kaynak potansiyelleri bulunmaktadır. - Türkiye’nin, dünyada halen yoğun olarak kullanılan fosil kaynakların, özellikle petrol ve doğalgazın görünür rezervleri yeterli düzeyde değildir. - Kömür, jeotermal ve hidrolik enerji rezerv ve potansiyeli ise dünya kaynak varlığının %1’i civarındadır.
Başlıca Enerji Kaynaklarımız
1. Taş Kömürü - 1. Jeolojik Zaman’da oluşmuş bir kömür türüdür. - Kalorisi yüksek olduğundan genellikle Demir-Çelik ... (Devam)
1. Zonal Topraklar Anakayanın, bulunduğu bölgedeki iklim koşullarının etkisiyle olduğu yerde çözünmesiyle oluşan topraklardır. 1. Kahverengi Orman Toprakları - Orman örtüsü altında oluşan bu topraklar organik madde bakımından zengin olduklarından renkleri koyudur. - Yıkanmanın fazla olduğu yerlerde asitli ve kireçsiz orman toprakları oluşmaktadır. - Ülkemizde bu tip topraklar, Kuzey Anadolu Dağlarının denize bakan yamaçlarında yaygındır. - İyi yıkanmış bu topraklar çay ve kivi yetiştirmek için oldukça elverişlidir. 2. Kırmızı Akdeniz Toprakları (Terra - Rossa) - Organik madde bakımından fazla zengin olmayan bu topraklarda genellikle turunçgil, bağcılık ve zeytin tarımı yapılmaktadır. - Bu topraklar ülkemizde Marmara Bölgesinin güney kesimi ile Ege ve Akdeniz bölgelerinde yaygın olarak görülmektedir. 3. Kahv... (Devam)
Yer altı sularının kendiliğinden yer yüzüne ulaşmasına pınar veya kaynak denir. Türkiye’de gayzer hariç tüm yer altı kaynaklarına rastlanır. 1. Yamaç (Vadi) Kaynakları Geçirimli tabaka boyunca yer altına sızan suyun uygun yerlerde yüzeye çıkması ile oluşan kaynaklardır. Türkiye dağlık, engebeli ve yüksek bir ülke olduğu için fazla rastlanır. Suları genelde temiz, içmeye uygun ve soğuktur. Akım miktarı iklime bağlı olarak değişir. 2. Karstik Kaynaklar Karstik arazilerde yer altına sızan suların uygun bir noktada yüzeye çıkmasıyla oluşan kaynaklardır. Ülkemizde Akdeniz Bölgesinin genelinde, özellikle Teke – Taşeli Platolarında görülmektedir. Suları kireçli ve içmeye fazla elverişli değildir. ... (Devam)
Toprak Mineral yönünden zengindir Bundan dolayı sık nüfusludur(Tehlikeli olmasına rağmen) Maden yönünden zengindir Gayzer kaynakları görülebilir Bazı volkanik kayaçlar yapı malzemesi olarak kullanılabilir (Devam)
Yeryüzündeki tatlı suların büyük bir bölümü yer altında kaya çatlakları ve gözeneklerde yer alır. Yer altındaki suların toplam tatlı su rezervi içindeki miktarı 98% civarındadır. Yer altındaki sular özellikle çatlaklar, gözenekler, kılcal damarlar ve mağaralarda çeşitli rezervler oluştururlar. Bir yerde yer altı suyunun birikmesi için altta geçirimsiz bir tabakanın bulunması gereklidir. Volkanik ve metamorfik kayaçların pek çoğu geçirimsiz özelliktedir.
Geçirimsiz tabakaların üzerindeki biriken su kütlesine su tablası adı verilir. Geçirimli tabakaların geçirimsiz tabakayla temas ettiği alanlarda biriken su kütlesine taban suyu denilir. Taban suları bazen uygun koşullarda kendiliğinden yüzeye ulaşır. Genellikle kuyular ve sondajlar yardımıyla yüzeye çıkarılarak içmede ... (Devam)
Yer kabuğunu oluşturan ve birleşiminde mineraller ile organik maddelerin bulunduğu katı materyallerin bütününe kayaç denir. Oluşumlarına göre kayaçlar 3 ana gruba ayrılır:
1. Püskürük Taşlar (Magmatik Kayaçlar)
Bu kayaçların tamamı minerallerden oluşmaktadır. Dünya ilk oluştuğunda tamamen püskürük kayaçlardan oluşmaktaydı. Oluşumu günümüzde de devam eden bu kayaçlar iki gruba ayrılır.
a. İç Püskürük Taşlar
Magmanın, yerkabuğunun içine sokularak yavaş yavaş soğuması ve katılaşmasıyla oluşur. Soğuma yavaş olduğundan iri kristallidir. Açık renklidir. En yaygın iç püskürük kayaç granittir. Diğer iç püskürük taşlar: Siyanit, Diyorit, Gabro.  ... (Devam)
Farklı yoğunluklara sahip bu katmanlar deprem dalgalarından yola çıkılarak keşfedilmiştir.
1. Yer Kabuğu
Taşküre anlamında da kullandığımız litosfer, yerkürenin bütün katı kısmını ifade etmez. Kabuk ve mantonun üst kısmından oluşur. Yerkürenin en ince, en hafif ve en dış katmanıdır.
Yerkabuğu, bileşimleri ve yoğunlukları birbirinden farklı iki tabakadan oluşur.
Sial (Granitik Yer Kabuğu):
- Bileşiminde Silisyum ve Alüminyum elementleri yoğundur. Yoğunluğu azdır (2,7 g/cm3) - Katı halde bulunur. Kalınlığı okyanus tabanlarında az iken, kıta tabanlarında fazladır.