AÅŸağıdaki soruları cevaplandırınız. 1. Çevrenin bozulması ve çevre sorunlarının ortaya çıkması nasıl baÅŸlamıştır?CEVAP: Sanayi Devrimi ile çevre sorunları büyük oranda artmıştır. Bunun sebebi fosil yakıtların fazla kullanılması, bunların çevreye verdiÄŸi kirliliktir. Ayrıca hızlı nüfus artışı doÄŸal kaynaklara olan talebi arttırmıştır. 2. Gelecekte yaÅŸanacak çevre sorunlarını azaltmak ve ortadan kaldırmak için neler yapılmalıdır?CEVAP: Çevre sorunlarını önlemek için insanlar bilinçlendirilmeli, yenilenebilir kaynaklar tercih edilmeli, doÄŸal kaynakların sürdürülebilir ve planlı kullanılması saÄŸlanmalıdır. 3. Günümüzdeki çevre sorunlarının ortaya çıkmasında hangi faktörlerin etkileri vardır?CEVAP: Hızlı nüfus artışı, sanayileÅŸme, ÅŸehirleÅŸme, çarpık kentleÅŸme, doÄŸal kay... (Devam)
Yeryüzünde hareket eden su kütlelerine akarsu denir. Akarsular boyutlarına göre büyükten küçüÄŸe doÄŸru dere, çay ve ırmak adlarını alırlar.
Akarsuların sularını topladığı alana havza, havza sınırına ise su bölümü çizgisi denilmektedir. EÄŸer bir akarsu sularını denize ulaÅŸtırıyorsa açık havza, ulaÅŸtıramıyorsa kapalı havza olarak nitelendirilir. Kapalı havzalarda sular genellikle bir gölde son bulurlar. Bazı kapalı havza akarsuları çölde buharlaÅŸarak ya da karstik bir arazide yer altına sızarak da son bulabilir.
Bir akarsuyun ortaya çıktığı, beslendiÄŸi bölümüne kaynak; denize, göle veya baÅŸka bir a... (Devam)
Enerjisini güneÅŸten alan kuvvetlere dış kuvvetler denir. Ä°ç kuvvetler büyük yer yüzü ÅŸekillerini oluÅŸturur. Dış kuvvetler ise bunları aşındırır ve biriktirir.
Dış kuvvetler yüksek yerlerden aşındırdıkları materyalleri çukur yerlerde biriktirerek yeryüzünü düzleÅŸtirmeye çalışır.
Dış kuvvetlerin etkisi iklim koÅŸullarına göre deÄŸiÅŸir. ÖrneÄŸin çöllerde rüzgar, orta kuÅŸakta yaÄŸmur, soÄŸuk kuÅŸakta buzullar etkilidir. Dış Kuvvetler:
Karaların içlerinde oluÅŸan ve denizlerle doÄŸrudan baÄŸlantısı olmayan su kütlelerine göl adı verilir. Göllerin suyu bulunduÄŸu yere göre acı, tatlı, tuzlu ya da sodalı olabilir. Bu farklılığın sebebi bir akarsu ile baÄŸlantılı olması ya da oluÅŸma ÅŸekli olabilir.
OLUÅžUMLARINA GÖRE GÖLLER
a) DoÄŸal Göller
1. Tektonik Göller: Yer kabuÄŸunun çöken bölümlerinde su birikmesi ile oluÅŸur 2. Karstik Göller: Kalkerli arazilerdeki erime çukurluklarına suların dolmasıyla oluÅŸur. 3. Buzul (Sirk) Göller: Buzul aşındırması sonucu oluÅŸmuÅŸ çanaklarda suların birikmesiyle oluÅŸur. 4. Volkanik Göller: Volkan konilerinin tepesindeki kaldera, krater ya da maarlara suların dolmasıyla oluÅŸur. 5. Karma Yapılı Göller: OluÅŸumunda birden fazla faktör bulunan göllerdir (Karstik ve tektonik beraber gibi). 6. DoÄŸal Set Gölleri: Ka... (Devam)
Suyun içinde erimiÅŸ halde bulunan maddelerin çökelmesiyle oluÅŸmaktadır. Kireç taşı, göllerde, denizlerde ve yeraltı sularında yaygın olarak bulunan kirecin çökelmesiyle oluÅŸmaktadır. Kimyasal kayaçlar Kireçtaşı (kalker), traverten, kayatuzu, jips (alçı taşı) ve dolomit örnek verilebilir. Kimyasal tortul kayaçlar su ile temasa geçince kolayca çözünmektedir. Bundan dolayı nemli ve sıcak iklim koÅŸulları altında kimyasal tortul kayaçların bulunduÄŸu sahalarda lapya, dolin, uvala, obruk ve polye gibi karstik ÅŸekiller oluÅŸmaktadır. Ayrıca maÄŸaralar, sarkıtlar, dikitler, sütunlar da karst topoÄŸrafyasının yer ÅŸekilleridir. Karstik ÅŸekiller özellikle saf ve kalın kireç taÅŸları üzerinde daha iyi geliÅŸme göstermektedir. Jips, anhidrit ve kaya tuzları üzerinde oluÅŸan karstik ÅŸekiller ise kolayca tahrip olmakt... (Devam)
Karstik kayaçların dış yüzeyindeki çeÅŸitli ÅŸekillerdeki küçük çukurlara lapya denir.
Lapyaların içinde genellikle ayrışma ürünü olarak terra rossa (kırmızı Akdeniz) toprakları görülür.
2. Dolin
Karstik çözünmenin ilerlemesi ile yüzey yavaÅŸ yavaÅŸ çöker. Bu ÅŸekilde oluÅŸan küçük çukurluklara dolin denir.
3. Uvala
Zaman içinde dolinlerin büyüyerek birleÅŸmesiyle oluÅŸan daha büyük ÅŸekillerdir.
4. Polye
Tektonik olarak aktif alanlar çözünmenin de etkisiyle geniÅŸler ve büyük karstik ovalar meydana getirir. Bu ovalara polye denir.
Polyeler genellikle sularını bir düden (subatan) aracılığı ile boÅŸaltırlar. Bu suyun baÅŸka bir yerden çıkmasına ise karstik kaynak (suçıkan... (Devam)
Karstik arazilerde yer altına sızan sular içinde eriyik mineraller barındırır. Bu minerallerin buharlaÅŸma sonucu ayrışması ve birikmesi sonucu bazı ÅŸekiller oluÅŸur.
1. Traverten
Kalsiyum birikintilerinin oluÅŸturduÄŸu basamaklı yeryüzü ÅŸekline traverten denir.
2. Sarkıt, Dikit, Sütun
Yer altına sızan sular yukarıdan maÄŸaraya dökülürken kireci bırakırlar. Tavandan aÅŸağı doÄŸru bu sivri çıkıntıya sarkıt denir.
Tavan suyunun damladığı yerde ise kireç birikimi yerden yükseÄŸe doÄŸrudur. Buna dikit denir.
Bu iki yeryüzü ÅŸekli zamanla birleÅŸerek sütunları oluÅŸturur. (Devam)
Yeraltına sızan sular bazı kayaçları çözündürebilmektedir. Çözülebilen kayaçlarda görülen yeryüzü ÅŸekillerine karstik ÅŸekiller denir.
Karstik ÅŸekiller daha çok; kireçtaşı (kalker), alçıtaşı (jips) ve tuz türü kayaçlardagörülür.
KarstlaÅŸma olayının gerçekleÅŸebilmesi için öncelikle karstik kayaçlara ve yağışa ihtiyaç vardır.
KarstlaÅŸmayı ÅŸu faktörler etkiler; · Kayacın saflığı ve kalınlığı · Arazinin tektonik bakımdan faal olması · Kayaçlardaki çatlak ve gözenek oranı · Yağış miktarı ve bitki örtüsü (Devam)
KAYAÇ (TaÅŸ) : YerkabuÄŸunun yapı malzemesi olan, bir veya birden fazla minerallerden oluÅŸan ve organik malzemelerden meydana gelen katı cisimlere denir. Kayaçlar çok basit bir ifade ile mineral topluluklarıdır.
MÄ°NERAL: Kayaçların yapısını oluÅŸturan, belirli bir kimyasal bileÅŸime sahip organik veya inorganik özellikteki katı bileÅŸiklerdir. * Canlı organizmadaki hücre gibi cansız doÄŸada mineraller en küçük birimi oluÅŸturur. * Her bir mineral farklı elementlerden oluÅŸur. * Her bir kayaç çeÅŸidi de farklı mineraller içerir. * Mineraller yan yana gelerek kayaçları kayaçlarda yan yana gelerek kıtaları ve yer kabuÄŸunu meydana getirirler. Not: Kuvars,Kalsit ve Feldispat gibi Mineraller, doÄŸada bulunan yaklaşık 2000 mineral içinde en yaygın olanıdır.
KAYAÇ DÖNGÜSÜ: Tüm kayaçlar sürekli bir d... (Devam)
Kayaçların sular tarafından (yaÄŸmur ve yer altı) çözülmesiyle oluÅŸan aşınım ve biriktirme ÅŸekillerine karstik ÅŸekiller denir. Türkiye’de Toroslar, Göller Yöresi, Tuz Gölü çevresi ve DoÄŸu Anadolu Bölgesinin bazı bölümlerinde karstik ÅŸekillere rastlanır.
1. Polye (Gölova) GeniÅŸ kalker tabakaları üzerinde oluÅŸan erime çukurluklarıdır. Ülkemizde Güneybatı Anadolu'da bolca rastlanır. Elmalı, Kestel, Korkuteli, Acıpayam, Tefenni ovaları birer polyedir.
2. Obruk Karstik erimeler sonucunda oluÅŸan yanları dik, ağız kısımları geniÅŸ derin doÄŸal kuyulardır. Obruk Platosu (Konya)’nda örneklerine bolca rastlanır. Ayrıca Mersin'deki Cennet - Cehennem Obrukları turistik açıdan da büyük öneme sahiptir.
3. MaÄŸara Yer altı sularının karstik tabakalar içinde açtığı oy... (Devam)
Nüfus YoÄŸunluÄŸu: Belirli bir alanda bulunan insanların birim alandaki dağılımına nüfus yoÄŸunluÄŸu denir. Nüfus YoÄŸunluÄŸu = (Toplam Nüfus / Yüzölçüm )
A. DoÄŸal (Fiziki) Faktörler
1. Yeryüzü Åžekilleri
DaÄŸların Uzanışı DaÄŸlarımızın genelde doÄŸu batı uzanışlı olması; v Kıyı ile iç kesimler arasındaki ulaşımı güçleÅŸtirir, v Deniz etkisinin iç kesimlere girmesini engeller. Bu nedenle kıyılarımız daha fazla nüfuslanmıştır.
Hinterland: Bir merkezin iç kesimlerle etkileÅŸimine hinterland denir. EÄŸer bir yerleÅŸmenin diÄŸer yerleÅŸmelere ulaşımı kolaysa hinterlandı geniÅŸ, zorsa hinterlandı dardır.
Hinterlandı dar olan Sinop, Giresun gelişememesine karşın geniş bir hinterlanda sahip İstanbul, İzmir daha fazla gelişmiştir.
YoÄŸun Nüfuslu Yerler: - Nüfusun büyük bir kısmı batı bölgelerde yaÅŸar.- Karadeniz Bölgesinde dar kıyı ÅŸeridi yoÄŸun nüfusludur.- Ülkemizde nüfus en çok Marmara Bölgesinde görülür. Özellikle kıyı bölgelerde ve Güney Marmara’nın verimli ovalarında nüfus fazladır.- Ege Bölgesinin verimli delta ovaları yoÄŸun nüfusludur.- Akdeniz Bölgesinde Çukurova, Silifke Delta Ovaları ile kıyılarda nüfus yoÄŸundur.- DoÄŸu Anadolu’da Malatya ve Elazığ Ovaları yoÄŸun nüfusludur.- GüneydoÄŸu Anadolu’da Gaziantep çevresi yoÄŸun nüfusludur.- Ä°ç Anadolu Bölgesinde Ankara – EskiÅŸehir çevresi yoÄŸundur. Nüfus YoÄŸunluÄŸu Az Olan Yerler: - Karadeniz’de yükselti ve engebeye baÄŸlı olarak iç kesimlerde nüfus yoÄŸunluÄŸu azdır.- Marmara Bölgesinde Yıldız DaÄŸları ve Biga-... (Devam)
ÇeÅŸitli nedenlerle oluÅŸmuÅŸ çanakların sular altında kalmasıyla ortaya çıkan, karaların üzerindeki su birikintilerine göl denir.
Göllerimizin BaÅŸlıca Özellikleri 1. Genel olarak deniz seviyesinden yüksektedir. Yükseltileri batıdan doÄŸuya doÄŸru artar. 2. Açık havza göllerimizin suları tatlı iken, kapalı havza göllerimizin suları acıdır. 3. Göllerimizden elektrik üretimi, sulama, turizm, balıkçılık gibi faaliyetlerde yararlanılır. 4. En geniÅŸ gölümüz Van Gölü (4000 km2)’dir. Onu BeyÅŸehir ve EÄŸirdir Gölleri takip eder. 5. En derin gölümüz Van Gölü (450 metre), en sığ gölümüz Tuz Gölüdür (1-2 metre).
Yer altı sularının kendiliÄŸinden yer yüzüne ulaÅŸmasına pınar veya kaynak denir. Türkiye’de gayzer hariç tüm yer altı kaynaklarına rastlanır. 1. Yamaç (Vadi) Kaynakları Geçirimli tabaka boyunca yer altına sızan suyun uygun yerlerde yüzeye çıkması ile oluÅŸan kaynaklardır. Türkiye daÄŸlık, engebeli ve yüksek bir ülke olduÄŸu için fazla rastlanır. Suları genelde temiz, içmeye uygun ve soÄŸuktur. Akım miktarı iklime baÄŸlı olarak deÄŸiÅŸir. 2. Karstik Kaynaklar Karstik arazilerde yer altına sızan suların uygun bir noktada yüzeye çıkmasıyla oluÅŸan kaynaklardır. Ülkemizde Akdeniz Bölgesinin genelinde, özellikle Teke – TaÅŸeli Platolarında görülmektedir. Suları kireçli ve içmeye fazla elveriÅŸli deÄŸildir. ... (Devam)
Yeryüzündeki tatlı suların büyük bir bölümü yer altında kaya çatlakları ve gözeneklerde yer alır. Yer altındaki suların toplam tatlı su rezervi içindeki miktarı 98% civarındadır. Yer altındaki sular özellikle çatlaklar, gözenekler, kılcal damarlar ve maÄŸaralarda çeÅŸitli rezervler oluÅŸtururlar. Bir yerde yer altı suyunun birikmesi için altta geçirimsiz bir tabakanın bulunması gereklidir. Volkanik ve metamorfik kayaçların pek çoÄŸu geçirimsiz özelliktedir.
Geçirimsiz tabakaların üzerindeki biriken su kütlesine su tablası adı verilir. Geçirimli tabakaların geçirimsiz tabakayla temas ettiÄŸi alanlarda biriken su kütlesine taban suyu denilir. Taban suları bazen uygun koÅŸullarda kendiliÄŸinden yüzeye ulaşır. Genellikle kuyular ve sondajlar yardımıyla yüzeye çıkarılarak içmede ... (Devam)
CEVAP: Su kaynaklarına yakın yerleri seçmeleri insanların doÄŸaya olan bir üstünlüÄŸü deÄŸildir.
2.
CEVAP: Tafoniler bir rüzgar aşındırma ÅŸekli olup kurak - yarı kurak alanlarda fazladır. Oysa soru kökünde bulunulan yerin nemli olduÄŸu söyleniyor. Nemli bölgelerde karstik ÅŸekiller ve kanyon vadiler yaygındır.
3. Soruda Dünya Haritası üzerinde Kuzey Amerika'da Kayalık, Güney Amerika'da And DaÄŸları ile Alp - Himalaya DaÄŸları gösterilmiÅŸ. Soruda bu haritada neler gösterilmekte, bu sorulmaktaydı. Sorunun cevabı "DaÄŸlık Alanlar" olmalıydı.
4. AÅŸağıdakilerden hangisi Türkiye’de yağışın dağılışını etkileyen faktörlerden biri deÄŸildir? Bu sorunun cevabı "Ülkemizin kuzeyinde akarsu ağının sık olması" olacaktı. Bir yerde akarsu ağı sık ise bunun sebebi yağışın fazla olmasıdır. Kısaca a... (Devam)