Doğal SistemlerA.11.1 BiyoçeşitlilikKazanım: Biyoçeşitliliğin oluşumunda ve azalmasında etkili faktörleri sorgular.A.11.2 Ekosistemlerdeki İşleyişKazanım: Ekosistemi oluşturan unsurları, madde döngüsünü ve enerji akışını ekosistemin devamlılığı açısından analiz eder.A.11.3 Su EkosistemleriKazanım: Su ekosisteminin unsurlarını ve işleyişini analiz eder.Beşeri SistemlerB.11.1 Nüfus ve Nüfus PolitikalarıKazanım: Ülkelerin farklı dönemlerine ait nüfus politikalarını ve bunların sonuçlarını karşılaştırır.B.11.2 Şehirlerin FonksiyonlarıKazanım: Şehirleri fonksiyonel özellikleri açısından örneklendirerek bunların küresel ve bölgesel etkilerini yorumlar.B.11.3 Şehirlerin Tarihsel Süreçte GelişimiKazanım: Tarihsel süreçte şehirlerin nüfus ve fonksiyonel özelliklerindeki değişimleri küresel etkileri ... (Devam)
KITA VE OKYANUSLARIN KONUMU VETİCARET YOLLARININ DEĞİŞİMİ İlk çağda insanoğlunun bildiği Dünya’nın sınırları oldukça dardı. Mısır, Roma, Yunan, Anadolu uygarlıkları arasında kalan Akdeniz Havzası ve Doğu’da yer alan İran, Orta Asya, Hint, Çin uygarlıklarının bulunduğu bölgeler kabaca o dönemin insanlarının bildiği Dünyanın sınırlarını oluşturmaktaydı. Günümüzde de Asya, Afrika ve Avrupa kıtalarının oluşturduğu doğu yarımküre topraklarına “Eski Dünya” adı verilmektedir. - Eski Dünya’da ticari faaliyetler oldukça eski dönemlerde başlamıştır. Bunlardan en eski olanları kervanlar aracılığı ile yapılan kara ticaretidir. Diğeri ise özellikle Doğu Akdeniz ve Ege yöresinde büyük gelişme kaydetmiş olan deniz ticaretidir. - İlk Çağ’da Asya’daki üretim merkezlerinden kara yolu... (Devam)
- Atmosferde meydana gelen hava olayları (yağış, rüzgar, sıcaklık değişmeleri, nemlilik). - Akarsular, göller ve denizlerin özellikleri, - Ağaç, çalı ve ot topluluklarının özellikleri, - Çeşitli yeryüzü şekillerinin özellikleri, - Toprakların özellikleri, - Deprem, sel, çığ, heyelan, don, dolu, fırtına gibi doğal afetler. - İnsanların topluluk olarak sahip oldukları ve yaşayabilmek için yaptıkları ekonomik etkinlikler. - Nüfusun çeşitli özellikleri (artışı, eksilmesi, göçler ile nüfusun ekonomik ve sosyal özellikleri). - İnsanların yaşadığı yerleşim birimleri ve bunların özellikleri. - Madenler ve enerji kaynakları. - Tarım, ticaret, sanayi, turizm faaliyetleri. - Çevre sorunları ve bunlara çözüm yolları.
İnsan, Coğrafyasız Olmaz
Coğrafya, insanı birey olarak ele almaz. Çünkü bu başka bilimlerin konusudur. Coğrafi araştırmaların odak noktasında her ... (Devam)
Her bilimin kendine özgü ya da en çok kullandığı prensipleri vardır. Coğrafya biliminin 3 prensibi vardır. Bunlar sırasıyla:
Dağılış: Coğrafya araştırmalarına neden olan konuların belirli bir alandaki yayılışı ve bulunuş biçimleri, dağılış olarak ifade edilir.
Coğrafyada bir konunun veya olayın dağılışı belirtilirken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta yayılış biçimlerinin ayrı ayrı ifade edilmesidir.
Yatay Dağılış: Harita üzerinde gösterilmesi. Örneğin Tarım Alanlarının Türkiye'deki Dağılışı haritasından tarım alanlarının nerede bulunduğu, yüzölçümlerinin ne kadar olduğu hakkında bilgiler anlaşılabilir.
Dikey Dağılış: Harita üzerinde eşyükselti eğrilerini kullanarak dikey dağılış gösterilebilir. Türkiye Fiziki haritasından ülkemizdeki bir yerin yüksekliği saptanabilir.
Zamanda Dağılış: Belirli zaman aralığında elde edilmiş veriler bir grafik üzerinde gösterilir. Ör... (Devam)
Tortul tabakaların sertlik derecesi birbirinden farklı olabilir. Tabakalar yan basınçlara uğradığında; Esnek yapılı tabakalar kıvrılır, sert yapılı tabakalar kırılır.
Kıvrılma ile Dağ Oluşumu
Akarsular, rüzgarlar, buzullar gibi dış kuvvetler tarafından yeryüzünden aşındırılan materyaller taşınarak deniz çanaklarında birikir. Zamanla çok kalın tabakaların oluştuğu tortulanma alanlarına jeosenklinal denir.
Jeosenklinaller, yer kabuğundaki levhaların birbirine yaklaşmasıyla kıvrılır ve yükselerek deniz yüzeyinin üzerine çıkar. Böylece kıvrım dağları oluşur. Meydana gelen kıvrımların çukur kısımlarına senklinal, yüksek kısımlarına da antiklinal denir.
Esneyebilen tabakalarda yan basınçların etkisiyle kıvrılma meydana gelir. Kıvrılan tabakaların üst kısmı antiklinal, alt kısmı senklinal olarak adla... (Devam)
DEMİR YOLLARININ GEÇMİŞİ Demiryolunun kökeni çok eskilere dayanır. Arkeologlar Mısır'daki bir piramidin yakınında MÖ 2600 yıllarında yapıldığı sanılan bronz ray kalıntılarını gün ışığına çıkarmışlardır. Piramidin yapımında kullanılan taşların ocaklardan taşınmasında bu raylardan yararlanıldığı sanılmaktadır. Mısır'da kullanılan ray örneğinden, lokomotif yapımının gerçekleşmesine kadar binlerce yılın geçmesi gerekmiştir. Bu süre içinde raylar, özellikle maden ocaklarında, hayvanların ya da insanların ağır maddelerle yüklü araçları daha kolay çekmelerini sağlamak amacıyla kullanılmıştır. Bu raylar genellikle tahtadan kimi zaman da rayın dayanıklılığını arttırmak amacıyla metallerle kaplanarak yapılmıştır. Ray sistemi ilk olarak Cumberland'daki bir maden ocağında kullanılmıştır. Öbür makineli taşıt... (Devam)
Enerjisini yerin içinden alan ve yeryüzünün şekillenmesinde yapıcı etkiye sahip olan kuvvetlerdir. Bunlar levha hareketlerine bağlı oluşur. Bu teoriye göre kıtalar hareket halindedir. Bu hareketin yönü ve hızı birbirinden farklıdır. Buna bağlı olarak farklı yerlerde farklı yer şekilleri görülür.
Bunlar: 1. Jeolojik Zamanlarda Türkiye 2. Orojenez (Dağ Oluşumu) 3. Epirojenez (Kıta Oluşumu) 4. Depremler (Seizma) 5. Volkanizma
1. Jeolojik Zamanlarda Türkiye
1. Zaman (Paleozoik): - Paleozoikte oluşan kara kütlelerine masif adı verilir. - Biga, Menderes, Uludağ, Yıldız, Daday – Devrekani, Bitlis ve Kırşehir masifleri örnek verilebilir. - Ülkemizdeki taş kömürü yatakları bu dönemde oluşmuştur.
Isınan havanın yükselmesiyle oluşan yağış tipi yükselim (konveksiyonel) yağışlardır.
Bu yağış tipinde aşırı ısınmaya bağlı olarak havanın yoğunluğu azalır. Buna bağlı olarak hafifleyen hava yükselişe geçer. Yükseldikçe her 100 metrede 0.5 derece sıcaklık kaybeder. Sıcaklık kaybına bağlı olarak soğumaya başlar. Sahip olduğu nemi taşıyamaz duruma gelir. Bunun sonucunda da yükselim yağışları oluşur.
Ülkemizde en fazla İç Anadolu Bölgesinde görülür (Halk arasında Memur ıslatan, Ahmak ıslatan, Kırk ikindi yağışları olarak da bilinir). (Devam)
Kıtaların Kayması Teorisi daha sonradan geliştirilerek Levha Tektoniği Teorisi ortaya çıkmıştır. Bu teoriye göre yer kabuğu üzerinde karasal ve denizel bölümler bulunan levhalardan meydana gelmiştir. Levhaların yönleri ve hızları farklıdır, bu nedenle birbirinden uzaklaşır ya da yakınlaşırlar. Deprem, Volkanizma ve sıcak su kaynaklarının levha sınırlarında olması levhaların bu hareketinin eseridir.
Kıta – Kıta Çarpışması: İki kıta birbirine doğru hareket ederse sonunda birbiriyle çarpışarak kenetlenirler. Bu olay sonucunda kıvrım dağları oluşur. Kuzey Anadolu Dağları ve Toroslar bu şekilde oluşmuştur.
Kıta – Okyanus Çarpışması: Okyanusal kabul ile kıtasal kabuk çarpışırsa daha ağır olan okyanusal kabuk mantonun içine doğru dalar. Dalma batma alanlarında derin okyanus çukurlukları ile volkanik dağlar görülü... (Devam)
a. Mevsimlik Göçler Tarıma, turizme ve yaylacılığa dayalı geçici nüfus hareketleridir. b. Daimi Göçler Kırdan kıra, kırdan kente, kentten kıra, kentten kente sürekli olarak yerleşme amaçlı yapılan göçlerdir.
Türkiye’de göç veren bölgeler: Karadeniz ve Doğu Anadolu Bölgeleri Türkiye’de en fazla göç veren iller: Ardahan, Bartın, Sinop, Siirt. Türkiye’de göç alan bölgeler: Marmara ve Ege Bölgeleri. Türkiye’de en fazla göç alan iller: İstanbul, Antalya, Tekirdağ, Ankara, İzmir, Muğla.
2. Dış Göçler
a. Yurtdışından Türkiye’ye Doğru Kendi ülkesindeki baskı, savaş, şiddet olaylarından kaçan kişiler ile Balkanlardan gelen göçmenleri kapsar.
Haritalardaki şekil ve alan bozulmalarının en aza indirilebilmesi için oluşturulan özel çizim yöntemlerine projeksiyon ya da iz düşüm yöntemleri denir.
Projeksiyonların bazıları uzunluk, bazıları açı, bazıları ise alanları gerçeğe daha yakın gösterir. Projeksiyonlar iz düşüm (yükseltinin sıfır kabul edilmesi) esasına göre çizildiğinden engebesi fazla olan yerlerin iz düşüm yüz ölçüm ile gerçek yüz ölçümleri arasındaki fark fazladır.
Örneğin yurdumuzda Doğu Anadolu ile Karadeniz ve Akdeniz bölgelerinde iz düşüm yüz ölçüm ile gerçek yüz ölçüm arasındaki fark çok fazladır.
Harita çiziminde kullanılan başlıca projeksiyon tipleri silindirik, konik ve düzlem projeksiyonlardır.
1. Silindir Projeksiyon
Bu projeksiyonda harita alanı açılmış bir silindir üzerine aktarılır. Bu projeksiyonla çizilen haritalarda ekvator çevresinde doğruya yakın görünümler elde edilirken kutuplara doğru önemli ... (Devam)
Toprak: Taşların parçalanması ve ayrışmasıyla meydana gelen, içerisinde çeşitli canlı kalıntıları, hava ve su bulunan, içerdiği organik madde ve minerallerle bitkilere besin kaynağı olan gevşek yer örtüsüdür. Toprak oluşumu için öncelikle anakayanın ayrışması gereklidir. Ayrışma Kayaçlar, dış kuvvetlerin etkisiyle zamanla küçük parçalara ayrılmaktadır. Bu olaya ayrışma denir. Ayrışma olayı 3 şekilde gerçekleşir: Fiziksel, Kimyasal, Biyolojik Ayrışma. 1. Fiziksel Ayrışma: Günlük ve yıllık sıcaklık farklılıkları sonucu 3 şekilde oluşabilir: 1. Gündüz ısınarak genişleyen kaya gece soğuyarak daralır, önce çatlar, sonra parçalanır.2. Kayaçların çatlak ve gözeneklerine sızan sular gece donar ve genleşir, zamanla çatlakları genişletir.3. Kaya çatlaklarına sızan ... (Devam)
Bir yatak içerisinde belli bir eğim doğrultusunda hareket eden suya akarsu denir.
Türkiye'de Akarsu Aşındırma Şekilleri
1. Çentik Vadi - Akarsuların kaynak kısımlarında sert arazilerde oluşan V şeklindeki genç vadilere denir. - Ülkemizde en yaygın vadi tipi olup dağlık alanlarda, özellikle Doğu Karadeniz’de görülür.
2. Boğaz Vadi - Eğimin fazla ve arazinin sert olduğu yerlerde oluşan dik yamaçlı derin vadilerdir. - Kızılırmak, Yeşilırmak, Fırat, Sakarya yüksek dağ sıralarını enine yarıp geçer. - Boğaz vadiler aynı zamanda doğal geçittir, bu sebeple ulaşım açısından önemlidir (Örneğin Gülek Geçidi).
3. Kanyon Vadi - Akarsuların sert kalkerli arazilerde kademeli olarak derinleşmesi ve enlemesine aşındırmalara bağlı oluşan basamaklı vadilere denir. - Türkiye’de pek... (Devam)
Türkiye’de Bitki Formasyonları Boyutları iki metreden uzun, belirli bir sıklıkla bir arada bulunan ağaç topluluklarından oluşan bitki örtüsüne orman denir. Ormanlar 400 mm den fazla yağış alan ve en sıcak ay ortalaması 10 derece ve üzerinde olan yerlerde yetişebilir. Ormanlar şekillerine göre ikiye ayrılır: 1. Geniş Yapraklı Ormanlar, 2. İğne Yapraklı Ormanlar Türkiye’de en çok ormanlık alan Karadeniz Bölgesinde, en az orman alanı ise Güneydoğu Anadolu Bölgesinde görülür.
A. Türkiye Ormanları
1. Karadeniz Ormanları Yıl boyu bol yağış ve uygun sıcaklıklar sebebiyle ormanlar oldukça sık ve gürdür. Buradaki ormanlar alçaktan yükseğe doğru tabakalı bir yapı gösterirler. a. Geniş Yapraklı Ormanlar 0 – 1000 metre arasında ... (Devam)
Sahip olduğu enlem özelliğinden dolayı Türkiye'de buzul aşındırma ve biriktirme şekillerine çok az rastlanır. Türkiye’de buzullar genellikle yüksek dağların kuzeye bakan yamaçlarında görülür. Türkiye’de kıyılarda 3000 metre, iç kesimlerde 3500 metreden yüksek dağların tamamına yakınında buzullara rastlanır. Toroslar, Kuzey Anadolu Dağları, Ağrı Dağı ve Uludağ buzullara en çok rastlanılan dağlarımızdır. Buzul aşındırması ile oluşan çanaklarda biriken sular buzul (sirk) göllerini oluşturur. Buzul Dağları'nda (Hakkari) yer alan Gelyana Gölü, Sat Dağları'nda yer alan Sat Gölü, Uludağ'da Kilimli, Karagöl ve Aynalıgöl başlıca buzul göllerimizdir. Türkiye'de Buzullara Rastlanılan Dağlar:
- Türkiye çok çeşitli birincil enerji kaynaklarına sahip bir ülkedir. - Türkiye’de taşkömürü, linyit, asfalsit, ham petrol, doğal gaz, uranyum ve toryum gibi fosil kaynak rezervleri ile, - Hidroelektrik enerji, jeotermal enerji, güneş enerjisi,dalga enerjisi, biyomas (Biyokütle) enerji gibi tükenmez kaynak potansiyelleri bulunmaktadır. - Türkiye’nin, dünyada halen yoğun olarak kullanılan fosil kaynakların, özellikle petrol ve doğalgazın görünür rezervleri yeterli düzeyde değildir. - Kömür, jeotermal ve hidrolik enerji rezerv ve potansiyeli ise dünya kaynak varlığının %1’i civarındadır.
Başlıca Enerji Kaynaklarımız
1. Taş Kömürü - 1. Jeolojik Zaman’da oluşmuş bir kömür türüdür. - Kalorisi yüksek olduğundan genellikle Demir-Çelik ... (Devam)
Kayaçların sular tarafından (yağmur ve yer altı) çözülmesiyle oluşan aşınım ve biriktirme şekillerine karstik şekiller denir. Türkiye’de Toroslar, Göller Yöresi, Tuz Gölü çevresi ve Doğu Anadolu Bölgesinin bazı bölümlerinde karstik şekillere rastlanır.
1. Polye (Gölova) Geniş kalker tabakaları üzerinde oluşan erime çukurluklarıdır. Ülkemizde Güneybatı Anadolu'da bolca rastlanır. Elmalı, Kestel, Korkuteli, Acıpayam, Tefenni ovaları birer polyedir.
2. Obruk Karstik erimeler sonucunda oluşan yanları dik, ağız kısımları geniş derin doğal kuyulardır. Obruk Platosu (Konya)’nda örneklerine bolca rastlanır. Ayrıca Mersin'deki Cennet - Cehennem Obrukları turistik açıdan da büyük öneme sahiptir.
3. Mağara Yer altı sularının karstik tabakalar içinde açtığı oy... (Devam)