1. Orta Kuşak ülkesidir Dört mevsimi yaşar, bu nedenle yıllık sıcaklık farkları fazladır. Ekvatora kutuplara göre daha yakın olduğu için yaz mevsiminde sıcaklıklar hissedilir derecede artar, güneşlenme süresi uzundur.
2. Ilıman kuşakta Akdeniz iklim bölgesindedir. Kuzeyinde kutupsal, güneyinde tropikal hava kütlelerinin etkisi altındadır.
3. Kuzey yarım kürede yer alır. Buna bağlı olarak yaz mevsimi daha uzundur.
4. Çevresindeki kara kütlelerinin etkisi (Basınç merkezleri) Yaz mevsiminde Asor Dinamik YB ile Basra Termik AB (sıcak ve kurak), kış mevsiminde İzlanda Dinamik AB (ılık, yağışlı), Balkanlar Termik YB (soğuk, kar yağışlı) ve Sibirya Termik YB (soğuk, ayaz) etkili olur.
Türkiye Akarsularının Özellikleri 1. Rejimlerine Göre Akarsular Düzenli Rejim: Karadeniz akarsuları Düzensiz Rejim: Diğer tüm akarsular 2. Beslenme Kaynaklarına Göre Akarsular Yağmur Suları: Akdeniz ve Ege akarsuları Kar Erimeleri: Fırat, Dicle, Aras, Kura Sel Suları: İç Anadolu Akarsuları Yer Altı Suları: Manavgat, Köprüçay Göllerden Beslenenler: Susurluk (Ulubat, Manyas Gölü) Kovada (Eğirdir Gölü) Çarşamba Çayı (Beyşehir Gölü) Arpaçay (Çıldır Gölü) Karma Rejimli: Fırat, Dicle, Yeşilırmak, Kızılırmak, Sakarya, B. Menderes 3. Döküldüğü Yere Göre Akarsular Açık Havza: Fırat, Dicle, Yeşilırmak, Kızılırmak, Sakarya, B. ... (Devam)
Yer altı sularının kendiliğinden yer yüzüne ulaşmasına pınar veya kaynak denir. Türkiye’de gayzer hariç tüm yer altı kaynaklarına rastlanır. 1. Yamaç (Vadi) Kaynakları Geçirimli tabaka boyunca yer altına sızan suyun uygun yerlerde yüzeye çıkması ile oluşan kaynaklardır. Türkiye dağlık, engebeli ve yüksek bir ülke olduğu için fazla rastlanır. Suları genelde temiz, içmeye uygun ve soğuktur. Akım miktarı iklime bağlı olarak değişir. 2. Karstik Kaynaklar Karstik arazilerde yer altına sızan suların uygun bir noktada yüzeye çıkmasıyla oluşan kaynaklardır. Ülkemizde Akdeniz Bölgesinin genelinde, özellikle Teke – Taşeli Platolarında görülmektedir. Suları kireçli ve içmeye fazla elverişli değildir. ... (Devam)
Tarih boyunca insanoğlunun medeniyet alanında almış olduğu yol incelenecek olursa ilk medeniyetlerin genelde iklim koşullarının elverişli, su kaynaklarının bol, tarım arazilerinin geniş olduğu sahalarda doğup geliştiği dikkat çeker. Bu alanlar; Nil, Fırat-Dicle, İndus - Ganj, Gökırmak, Sarıırmak havzalarıdır. Kısacası ilk uygarlıklar Mısır, Çin, Hindistan ve Mezopotamyada büyüyüp gelişmiştir. Türkiye hem Asya hem de Avrupa Kıtası ile temas halinde olduğundan bir Orta Doğu ülkesidir. Dağlık bir ülkedir. Ovalar daha ziyade kıyılarda ve akarsu vadilerinde yer alır. Akarsular bakımından bölgenin en zengin ülkesidir. İstanbul ve Çanakkale Boğazlarıyla da büyük bir öneme sahiptir. Üç tarafını çeviren denizler, Cebeli Tarık Boğazı ile Atlas Okyanusuna; Süveyş Kanalı vasıtası ile Kızıldeniz ve Hint Okyanusuna bağlıdır. T&uu... (Devam)
"Üretim - Dağıtım ve Pazarlama" birimlerinden oluşan bir şirket düşünün. Şirketin faaliyetlerini ideal bir biçimde sürdürebilmesi için, bütün birimlerin koordineli ve istikrarlı bir şekilde varlığını sürdürmesi gerekir. Herhangi birinde yaşanacak problem şirketin geleceğini tehlikeye atabilir. İşte; Ülke ekonomileri de koordineli bir şekilde varlığını sürdürmesi gereken birimlerden oluşur. Farklı iş kollarını kapsayan bu birimler: - TARIM- SANAYİ - HİZMET sektörleri olarak adlandırılırlar. Sektörlerin ülke ekonomisi içindeki payları ülkelerin gelişmişlik düzeyleri hakkında önemli fikirler verir. ÖRNEK: Gelişmemiş ülkelerde Tarım sektörünün ülke ekonomisi içindeki payı yüksek olurken, Sanayi ve Hizmetler sektörlerinin payı düşüktür!
- Türkiye çok çeşitli birincil enerji kaynaklarına sahip bir ülkedir. - Türkiye’de taşkömürü, linyit, asfalsit, ham petrol, doğal gaz, uranyum ve toryum gibi fosil kaynak rezervleri ile, - Hidroelektrik enerji, jeotermal enerji, güneş enerjisi,dalga enerjisi, biyomas (Biyokütle) enerji gibi tükenmez kaynak potansiyelleri bulunmaktadır. - Türkiye’nin, dünyada halen yoğun olarak kullanılan fosil kaynakların, özellikle petrol ve doğalgazın görünür rezervleri yeterli düzeyde değildir. - Kömür, jeotermal ve hidrolik enerji rezerv ve potansiyeli ise dünya kaynak varlığının %1’i civarındadır.
Başlıca Enerji Kaynaklarımız
1. Taş Kömürü - 1. Jeolojik Zaman’da oluşmuş bir kömür türüdür. - Kalorisi yüksek olduğundan genellikle Demir-Çelik ... (Devam)
İşlenmiş ya da yarı işlenmiş ham maddelerin fabrikalarda işlenerek kullanılabilir hale getirilmesi yöntemlerine sanayi denir. 1750’li yıllarda Avrupa’da su buharı gücünden yararlanma ile sanayileşme başlamış ve buradan tüm dünyaya yayılmıştır. Günümüzde sanayileşme bir gelişmişlik ölçütüdür. Öyle ki sanayileşmiş ülkelerde refah seviyesi daha yüksektir.
Türkiye’de Sanayileşmeyi Etkileyen Faktörler Fabrika kuruluşunda dördüncül (bilgi toplama, araştırma, yayma) ve beşincil (bilgilere dayalı karar verme) sektörler etkilidir. Öncelikle kurulacak sanayi türü belirlenir: Demir – Çelik, Rafineri, Maden işleyen sanayi kuruluşları ham maddeye yakın kurulurlar. Büyük sermaye gerekir. Küçük ölçekli sanayi kuruluşları için yer seçimi fazla &... (Devam)
Ülkemiz 36° - 42° kuzey enlemleri ile 26° - 45° güney boylamları arasında yer alır. Bu durumun çeşitli sonuçları vardır.
Türkiye’nin Matematik Konumu ve Sonuçları
1. Enlemiyle İlgili Sonuçlar Türkiye 36° - 42° kuzey enlemleri arasında kalır. Kuzey yarım kürede bulunması sebebiyle: - Işınların düşme açısı kuzeye doğru gidildikçe küçülür. - Güneyden kuzeye sıcaklık azalır. - Kuzeye doğru kış, güneye doğru yaz mevsimi süresi uzar. - Dağların güney yamaçları kuzeyinden daha sıcaktır. - Kuzeye gittikçe gündüz süreleri daha fazla değişir. Ülkemiz enlem itibariyle orta kuşak ülkesidir. Orta kuşakta yer almasının başlıca sonuçları: - Dört mevsimi yaşayan bir ülkedir. - İklim ve bitki örtüsü ç... (Devam)
Nüfus Yoğunluğu: Belirli bir alanda bulunan insanların birim alandaki dağılımına nüfus yoğunluğu denir. Nüfus Yoğunluğu = (Toplam Nüfus / Yüzölçüm )
A. Doğal (Fiziki) Faktörler
1. Yeryüzü Şekilleri
Dağların Uzanışı Dağlarımızın genelde doğu batı uzanışlı olması; v Kıyı ile iç kesimler arasındaki ulaşımı güçleştirir, v Deniz etkisinin iç kesimlere girmesini engeller. Bu nedenle kıyılarımız daha fazla nüfuslanmıştır.
Hinterland: Bir merkezin iç kesimlerle etkileşimine hinterland denir. Eğer bir yerleşmenin diğer yerleşmelere ulaşımı kolaysa hinterlandı geniş, zorsa hinterlandı dardır.
Hinterlandı dar olan Sinop, Giresun gelişememesine karşın geniş bir hinterlanda sahip İstanbul, İzmir daha fazla gelişmiştir.