Atmosferde aynı sıcaklık ve nem özelliklerini taşıyan hava parçalarına hava kütlesi denir.
Hava kütleleri oluştukları ve geçtikleri yerlerin izlerini taşırlar. Ekvatoral bölgeden gelen hava kütleleri sıcak ve nemli iken, kutuplardan gelen hava kütleleri soğuk ve kurudur.
Sıcaklık ve nem özelliği bakımından farklılık gösteren hava kütlelerini birbirinden ayıran sınıra cephe denir. Bu hava kütlelerinin karşılaştığı alanlarda genellikle cephe yağışları görülür. (Devam)
Atmosfer yerden ısınır. Bu sebeple yerden yükseldikçe sıcaklık her 100 metrede 0,5 derece düşer. Yerden yansıyan güneş ışınları atmosferin alt kısımlarını ısıtır Bulutlar güneşten gelen enerjinin tutulmasını sağlar.
Böylelikle uzaya kaçan güneş enerjisi miktarı daha az olacaktır. İşte bu sebeple bulutlu günler açık güneşli günlere göre daha sıcak olmaktadır.
Aynı şekilde "AYAZ" diye tabir ettiğimiz durumun ortaya çıkması da bu nedenledir. Açık havalarda güneş enerjisi yeryüzünde fazla tutulamaz, bu nedenle yeryüzü ve atmosferin alt katmanları daha az ısınır. Oluşan soğuk ve kuru havaya ayaz denir. (Devam)
Isınan havanın yükselmesiyle oluşan yağış tipi yükselim (konveksiyonel) yağışlardır.
Bu yağış tipinde aşırı ısınmaya bağlı olarak havanın yoğunluğu azalır. Buna bağlı olarak hafifleyen hava yükselişe geçer. Yükseldikçe her 100 metrede 0.5 derece sıcaklık kaybeder. Sıcaklık kaybına bağlı olarak soğumaya başlar. Sahip olduğu nemi taşıyamaz duruma gelir. Bunun sonucunda da yükselim yağışları oluşur.
Ülkemizde en fazla İç Anadolu Bölgesinde görülür (Halk arasında Memur ıslatan, Ahmak ıslatan, Kırk ikindi yağışları olarak da bilinir). (Devam)
2. Madde Döngüleri Cansız ortamdaki maddelerin (karbon, azot, oksijen, fosfor) bitkiler tarafından besin maddesine dönüştürüldükten sonra canlılar arasında dolaşması ve canlılar öldükten sonra ayrıştırıcılar tarafından tekrar cansız ortama dönmesi olayıdır. a. Karbon Döngüsü Bulunduğu Yerler: Karbon; atmosferde, fosil yakıtlarda, sularda (karbon ve bikarbon), karbonatlı kayaç ve canlılarda bulunur. Yararları: Canlı dokularını meydana getiren bileşikleri oluşturur. Günlük ve mevsimlik sıcaklıkların aşırı yükselmesi ve düşmesine engel olur. Karbon Döngüsü Olmasaydı: Bitkiler besin üretemeyecek ve 35 yıl kadar sonra yaşam son bulacaktı. - Bitkiler, fotosentez olayı sırasında inorganik yapıdaki karbonu organik yapıya dönüştürür.- Diğer canlılar bitkiyi yiyerek karbonu bünyelerine alırlar.- Canlıların &o... (Devam)
KAYAÇ (Taş) : Yerkabuğunun yapı malzemesi olan, bir veya birden fazla minerallerden oluşan ve organik malzemelerden meydana gelen katı cisimlere denir. Kayaçlar çok basit bir ifade ile mineral topluluklarıdır.
MİNERAL: Kayaçların yapısını oluşturan, belirli bir kimyasal bileşime sahip organik veya inorganik özellikteki katı bileşiklerdir. * Canlı organizmadaki hücre gibi cansız doğada mineraller en küçük birimi oluşturur. * Her bir mineral farklı elementlerden oluşur. * Her bir kayaç çeşidi de farklı mineraller içerir. * Mineraller yan yana gelerek kayaçları kayaçlarda yan yana gelerek kıtaları ve yer kabuğunu meydana getirirler. Not: Kuvars,Kalsit ve Feldispat gibi Mineraller, doğada bulunan yaklaşık 2000 mineral içinde en yaygın olanıdır.
KAYAÇ DÖNGÜSÜ: Tüm kayaçlar sürekli bir d... (Devam)
Okyanus akıntıları, Dünyanın doğal sistemleri içerisinde canlılar için büyük öneme sahip öğelerinden biridir. Bu akıntılar iklim ve canlılar üzerinde etkilidir. Makalemizde bu akıntıların oluşum sebepleri, türleri ve özellikleri yer almaktadır. (Devam)
Ocak ayında güney yarım kürede, Temmuz ayında kuzey yarım kürede yaz yaşanmaktadır. Buna bağlı olarak Ocak ayında güney yarım küre, Temmuz ayında kuzey yarım küre daha yüksek sıcaklıklar görülür.
Kutuplara yakın yerlerde yaşanan Sert Karasal iklim ile 30 derece enlemlerindeki sürekli yüksek basınçlarla oluşmuş çöllerde yüksek sıcaklık farkları görülür.
Ekvatordan kutuplara doğru giden sıcak su akıntıları özellikle kuzey yarım kürede karaların batı kıyılarına ılık bir hava getirir. Bunun sonucunda yıl boyunca fazla değişmeyen ılıman okyanusal iklim oluşmuştur.
Kutuplar güneş ışınlarını eğik almaları, tutulmanın fazla olması, atmosferde katedilen yolun fazla olması gibi sebeplerle soğuktur.
Dünya genelinde farklı sıcaklıklar görülmesinin en önemli nedeni enlem olmakla birlikte bazı özel çukurluklarda mikro klima alanları da oluşmuştur. (Devam)
Sıcaklık, iklim elemanları içinde en önemli olanıdır.
Isı ve Sıcaklık Farkı: Isı cisimlerde bulunan potansiyel enerji miktarı olup birimi kaloridir, sıcaklık ise cisimlerdeki potansiyel enerjinin ortaya çıkmasıdır, birimi derece dir.
Örneğin kömür bir ısı kaynağı olup sobada yanmasıyla sıcaklık ortaya çıkar. (Devam)
Atmosfer yerden yansıyan ışınlarla ısındığı için sıcaklık yerden yükseldikçe troposfer katında her 200 metrede 1 ºC azalır. Örneğin 1000 metrede 15°C olan sıcaklık, 1200 metrede 14°C, 1400 metrede 13°C olacaktır.
Örnek Sorular SORU 1: 200 metre yükseltiye sahip A kentinde sıcaklık 10°C iken aynı anda 1200 metre yükseltideki B kentinde sıcaklık kaç derecedir? Bu soruyu çözerken öncelikle yükselti farkını bulmamız, sonra kaç derecelik fark olduğunu bulmak için çıkan sonucu 200'e bölmemiz gereklidir. 1200 - 200 = 1000 metre (yükselti farkı) 1000 / 200 = 5°C (sıcaklık farkı) Soruda verilen B kenti 1200 metredir ve A kentinden 1000 metre yukarıdadır. Biliyoruz ki yerden yükseldikçe sıcaklık azalır. Buradan yola çıkarak B kentinde sıcaklığın A kentine göre daha düşük olduğunu an... (Devam)
- Bu geniş alan birçok canlıya yaşam alanıdır. Aynı zamanda karada yaşayanlar için de önemlidir.- Dünya'nın en büyük biyomunu oluşturur.- Dünya'nın %70'i sularla kaplıdır.- Tatlı su ve tuzlu su biyomu olmak üzere ikiye ayrılır.- Su biyomlarında sıcaklıklar fazla değişkenlik göstermez. Ayrıca suyun varlığı ya da yokluğu da biyomları sınırlamaz.- Yukarıda sayılanların bir sonucu olarak karasal biyomlara göre daha düzenlidir. Su Biyomlarını Etkileyen Faktörler - Oksijen ve Karbondioksit- Sıcaklık- Işık (Fotosentez için gerekli)- Eriyik haldeki mineraller- Besin maddesi (planktonlar) Işığın ulaşabildiği kısım ilk 200 metrelik kısımdır. Buraya fotik alan, ışığın ulaşamadığı 200 metreden derin kısma ise afotik alan denir. Su biyomunda canlılar daha çok Güneş ışığının ulaştığı yüzeyden 200 metre derinliğe kadar yaşarlar. İki grup... (Devam)
- Tatsız, kokusuz ve renksiz bir maddedir. - Katı – sıvı – gaz olarak bulunabilir. - Su kaynakları, su döngüsünün (buharlaşma – terleme à yağış (yer altına sızma, yüzeyde akış)) eseridir.
Yüzey Suları
Yer Altı Suları
Tatlı Su Kaynakları 3%
Tuzlu Su Kaynakları 97%
Okyanus, deniz, göl, akarsu.
Akarsular, buzullar, göller, yer altı suları.
Okyanuslar, denizler, göller, yer altı suları.
- Denizler, kenar deniz (okyanusla bağlantılı, sınırı belirsiz) ve iç deniz (sınırları belirlenebilen) olarak ikiye ayrılır. - Belli başlı okyanuslar: Büyük (Pasifik) Okyanusu, Atlas Okyanusu, Hint Okyanusu. - Belli başlı denizler: Akdeniz, Baltık, Adriyatik, Ege, Karadeniz, Kızıldeniz, Karayip, Umman, Japon Denizi. - Deniz ve okyanusların tuzluluk oranı sıcaklık, yağış, rüzgar vb. bağlıdır. - Den... (Devam)
- Çayırların dışında karasal iklim bölgelerinde kış sıcaklıklarının düşük olmasına dayanbilen ağaç türleri yetişmektedir. Özellikle çam türlerinin görüldüğü bu bölgelerdeki ormanlara “Tayga” adı verilir. Bu ağaç türleri konik şekillerinden dolayı konifer ormanları olarak adlandırılırlar. - Oldukça dayanıklı olduklarından, kağıt ve kereste üretiminde kullanılırlar. - İskandinavya, Kanada ve Sibirya’da geniş alanlar kaplarlar. Ayrıca bakınız: http://cografya.sitesi.web.tr/sorular/boreal-orman-nedir/ (Devam)
Toprak: Taşların parçalanması ve ayrışmasıyla meydana gelen, içerisinde çeşitli canlı kalıntıları, hava ve su bulunan, içerdiği organik madde ve minerallerle bitkilere besin kaynağı olan gevşek yer örtüsüdür. Toprak oluşumu için öncelikle anakayanın ayrışması gereklidir. Ayrışma Kayaçlar, dış kuvvetlerin etkisiyle zamanla küçük parçalara ayrılmaktadır. Bu olaya ayrışma denir. Ayrışma olayı 3 şekilde gerçekleşir: Fiziksel, Kimyasal, Biyolojik Ayrışma. 1. Fiziksel Ayrışma: Günlük ve yıllık sıcaklık farklılıkları sonucu 3 şekilde oluşabilir: 1. Gündüz ısınarak genişleyen kaya gece soğuyarak daralır, önce çatlar, sonra parçalanır.2. Kayaçların çatlak ve gözeneklerine sızan sular gece donar ve genleşir, zamanla çatlakları genişletir.3. Kaya çatlaklarına sızan ... (Devam)
1. İklim: Toprak oluşumunu etkileyen temel faktördür. Çünkü sıcaklık, yağış, bitki örtüsü ve ayrışma türü üzerinde etkilidir. 2. Anakayanın Yapısı: Ayrışarak toprağı oluşturan ve toprağın altında yer alan materyale ana kaya denir. Toprağın fiziksel ve kimyasal özellikleri, rengi, besin maddeleri, geçirimlilik özellikleri ana kayaya bağlıdır. 3. Zaman: Anakayanın toprak örtüsü haline gelmesi binlerce yıl alır. 4. Yer Şekilleri: Eğim, yükselti ve bakı durumu toprak oluşumunu etkiler. Eğim az olan yerlerde süpürülme (erozyon) azdır ve topraktaki suyun hareketi engellenir. Bitki örtüsü toprağın tutulmasını sağlar. Yükselti arttıkça sıcaklık düşer ve yağış da belli bir seviyeye kadar artar, bu da bitki örtüsünü etkiler. Bakı da toprak özelliklerinde etkilidir. Kuzey Yarı K&u... (Devam)
Toprak oluşumu kavramı birçok fiziksel, kimyasal ve biyolojik olayların bir arada gerçekleşmesi toprağı oluşturan bütün olayların potansiyellerinin, her toprak oluşumunda iştirak etmesi veya bir bütün halinde toplanması, farklı ortamlarda toprağı oluşturan potansiyellerin farklı oranda cereyan etmesi şeklinde ifade edilmektedir.1. TOPRAK OLUŞUMUNDAKİ AYRIŞMA OLAYLARI1.1. Oksidasyon : Ayrışma esnasında mineral atomların bileşiminde bulunan elektronların eksilmesi veya kaybedilmesiyle meydana gelen kimyasal olaya oksidasyon denir. Başka bir deyişle bir elementteki oksijen miktarının artması veya oksijenin diğer elementlerle birleşmesidir. Oksidasyonla bir elementin oksijenle birleşerek yeni bileşikler meydana gelmektedir.Oksitlenme toprak oluşumunda önemli bir yer işgal eder. Demir, sülfür, silikat ve karbonat ihtiva eden katyonlarda oksitlenme cereyan eder. Bunların çözülmesini ve dol... (Devam)
Türkiye’de Bitki Formasyonları Boyutları iki metreden uzun, belirli bir sıklıkla bir arada bulunan ağaç topluluklarından oluşan bitki örtüsüne orman denir. Ormanlar 400 mm den fazla yağış alan ve en sıcak ay ortalaması 10 derece ve üzerinde olan yerlerde yetişebilir. Ormanlar şekillerine göre ikiye ayrılır: 1. Geniş Yapraklı Ormanlar, 2. İğne Yapraklı Ormanlar Türkiye’de en çok ormanlık alan Karadeniz Bölgesinde, en az orman alanı ise Güneydoğu Anadolu Bölgesinde görülür.
A. Türkiye Ormanları
1. Karadeniz Ormanları Yıl boyu bol yağış ve uygun sıcaklıklar sebebiyle ormanlar oldukça sık ve gürdür. Buradaki ormanlar alçaktan yükseğe doğru tabakalı bir yapı gösterirler. a. Geniş Yapraklı Ormanlar 0 – 1000 metre arasında ... (Devam)
- Türkiye çok çeşitli birincil enerji kaynaklarına sahip bir ülkedir. - Türkiye’de taşkömürü, linyit, asfalsit, ham petrol, doğal gaz, uranyum ve toryum gibi fosil kaynak rezervleri ile, - Hidroelektrik enerji, jeotermal enerji, güneş enerjisi,dalga enerjisi, biyomas (Biyokütle) enerji gibi tükenmez kaynak potansiyelleri bulunmaktadır. - Türkiye’nin, dünyada halen yoğun olarak kullanılan fosil kaynakların, özellikle petrol ve doğalgazın görünür rezervleri yeterli düzeyde değildir. - Kömür, jeotermal ve hidrolik enerji rezerv ve potansiyeli ise dünya kaynak varlığının %1’i civarındadır.
Başlıca Enerji Kaynaklarımız
1. Taş Kömürü - 1. Jeolojik Zaman’da oluşmuş bir kömür türüdür. - Kalorisi yüksek olduğundan genellikle Demir-Çelik ... (Devam)