Doğal SistemlerA.11.1 BiyoçeşitlilikKazanım: Biyoçeşitliliğin oluşumunda ve azalmasında etkili faktörleri sorgular.A.11.2 Ekosistemlerdeki İşleyişKazanım: Ekosistemi oluşturan unsurları, madde döngüsünü ve enerji akışını ekosistemin devamlılığı açısından analiz eder.A.11.3 Su EkosistemleriKazanım: Su ekosisteminin unsurlarını ve işleyişini analiz eder.Beşeri SistemlerB.11.1 Nüfus ve Nüfus PolitikalarıKazanım: Ülkelerin farklı dönemlerine ait nüfus politikalarını ve bunların sonuçlarını karşılaştırır.B.11.2 Şehirlerin FonksiyonlarıKazanım: Şehirleri fonksiyonel özellikleri açısından örneklendirerek bunların küresel ve bölgesel etkilerini yorumlar.B.11.3 Şehirlerin Tarihsel Süreçte GelişimiKazanım: Tarihsel süreçte şehirlerin nüfus ve fonksiyonel özelliklerindeki değişimleri küresel etkileri ... (Devam)
(Kaynak 1) Aşağıdaki kavram ağı haritasında küresel ısınmadan etkilenen bazı unsurlar verilmiştir. Ön bilgilerinizden yararlanarak kutucuklarda belirtilen başlıklar ile ilgili küresel ısınmanın meydana getirdiği değişimleri boş bırakılan yerlere yazınız. TARIM: Yükselen sıcaklıklar tropik bölgelerde ürün kaybına neden olurken tahıl üretimi için çok soğuk olan kuzey bölgeleri de tarım için elverişli hâle gelecektir. Örneğin, Sibirya, Kanada hatta Alaska'da artık orta kuşak bitkileri yetişebilecek. Ancak bu bölgelerdeki tahıl üretimi tropik bölgelerdeki ürün kaybının yerini doldurmaya yetmeyecektir. SAĞLIK: Sıcaklık artışına bağlı stres ve psikolojik sorunlar ortaya çıkacak, Sıcaklığın artışı ile hava kirliliği de artmaktadır.Bu da özellikle solunum yolu hastalıkları sonucu ölümlerde artışa yol a&... (Devam)
1.Sera etkisi nedir ? Açıklayınız. Güneş ışınlarının yeryüzüne çarpıp ısı enerjisi haline dönüşmesi sırasında, bu enerjinin uzaya yayılmasını önleyen ve bir manto gibi görev yapan, karbon dioksit, tozlar, su buharı, partiküller v.s. maddelerin ısıyı abzorbe ederek, dünyanın giderek ısınmasına sebep olduğu olaydır. sera gazları: H2O, CH4, NO2, CFC gibi sera etkisini oluşturan gazlardır. 2.Sumatra'nın Toba Dağı'nda 73 bin yıl önce meydana gelen volkanizmanın sonuçları nelerdir? Sumatra'daki Toba Dağı yaklaşık 73.000 yıl önce patlamış ve atmosfere yoğun bir şekilde kül ve gaz yayılmıştır. Patlamanın şiddetiyle gökyüzünün karardığı ve bölgede sıcaklık değerlerinin önemli ölçüde azaldığı görülmüştür. Bu nedenle iklimin Buzul Çağı'ndaki duruma dönd&uu... (Devam)
Aşağıdaki soruları cevaplandırınız. 1. Çevrenin bozulması ve çevre sorunlarının ortaya çıkması nasıl başlamıştır?CEVAP: Sanayi Devrimi ile çevre sorunları büyük oranda artmıştır. Bunun sebebi fosil yakıtların fazla kullanılması, bunların çevreye verdiği kirliliktir. Ayrıca hızlı nüfus artışı doğal kaynaklara olan talebi arttırmıştır. 2. Gelecekte yaşanacak çevre sorunlarını azaltmak ve ortadan kaldırmak için neler yapılmalıdır?CEVAP: Çevre sorunlarını önlemek için insanlar bilinçlendirilmeli, yenilenebilir kaynaklar tercih edilmeli, doğal kaynakların sürdürülebilir ve planlı kullanılması sağlanmalıdır. 3. Günümüzdeki çevre sorunlarının ortaya çıkmasında hangi faktörlerin etkileri vardır?CEVAP: Hızlı nüfus artışı, sanayileşme, şehirleşme, çarpık kentleşme, doğal kay... (Devam)
21 Aralık, Güneş ışınlarının yengeç dönencesine dik geldiği gündür. Bu gün Türkiye'nin de içinde bulunduğu kuzey yarım kürede en uzun gece, en kısa gündüz yaşanır.
23 Eylül tarihinden başlamak üzere Kuzey Kutbunda 6 ay sürecek gece yaşanmaya başlar. Ekvator'dan kuzey kutbuna doğru gündüz süresi kısalır ve kutuplarda 24 saat geceye ulaşır. 21 Aralık tarihine gelinceye kadar 24 saat gece yaşayan alanlar genişler ve 66º33' ya kadar gelir. 21 Aralık tarihinde bu enlem derecesinde de 24 saat gece yaşanır. Ancak bundan daha alçak enlemlerde güneş yine de kendini göstermektedir.
İşte yukarıda sayılan nedenler ışığında 21 Aralık'ta Türkiye'de 3 gün, 4 gün gece yaşanması mümkün değildir. Yani enlem derecemize göre güneş ışınlarını yine belli bir açıyla alırız. Ancak bu açı yıl boyunca alabileceğimiz açılardan en eğik olanı olacaktır. Tabiki uzun bir gece ve kısa bir gündüz ile birlikte.
Yeryüzünde hareket eden su kütlelerine akarsu denir. Akarsular boyutlarına göre büyükten küçüğe doğru dere, çay ve ırmak adlarını alırlar.
Akarsuların sularını topladığı alana havza, havza sınırına ise su bölümü çizgisi denilmektedir. Eğer bir akarsu sularını denize ulaştırıyorsa açık havza, ulaştıramıyorsa kapalı havza olarak nitelendirilir. Kapalı havzalarda sular genellikle bir gölde son bulurlar.
Bir akarsuyun ortaya çıktığı, beslendiği bölümüne kaynak; denize, göle veya başka bir akarsuya döküldüğü kısma ağız; akışın gerçekleştiği çukurluğa ise yatak adı... (Devam)
Yeryüzünde hareket eden su kütlelerine akarsu denir. Akarsular boyutlarına göre büyükten küçüğe doğru dere, çay ve ırmak adlarını alırlar.
Akarsuların sularını topladığı alana havza, havza sınırına ise su bölümü çizgisi denilmektedir. Eğer bir akarsu sularını denize ulaştırıyorsa açık havza, ulaştıramıyorsa kapalı havza olarak nitelendirilir. Kapalı havzalarda sular genellikle bir gölde son bulurlar. Bazı kapalı havza akarsuları çölde buharlaşarak ya da karstik bir arazide yer altına sızarak da son bulabilir.
Bir akarsuyun ortaya çıktığı, beslendiği bölümüne kaynak; denize, göle veya başka bir a... (Devam)
Atmosfer basıncı, atmosferdeki gazların yeryüzüne uyguladığı kuvvettir. 45° enleminde 15°C sıcaklıkta deniz seviyesinde ölçülen atmosfer basıncı 1013 mbar ya da 760 mm ile ifade edilir. Bu değere normal atmosfer basıncı denir. 1013 mbar'dan daha düşük basınç değerlerine alçak basınç, 1013 mbar'dan daha fazla basınç değerlerine yüksek basınç denir. Basıncın yeryüzündeki dağılışı aynı değildir. Yerçekimi, sıcaklık, yükselti ve Dünya'nın günlük hareketi;, basınç türlerinin oluşumunda etkilidir.
Alçak Basınçlar Çevresine göre basınç değerlerinin düşük olduğu merkezlerdir. Havanın hareketi çevreden merkeze doğrudur. Kuzey yarım kürede saatin ters yönünde iken güney yarım kürede saat yönündedir. Alçak basınç... (Devam)
Ekosistem: Canlı ve cansızların oluşturduğu birlikteliğe ekosistem denir.
Biyoçeşitlilik: Bir bölgedeki genlerin, ekosistemlerin ve ekolojik olayların oluşturduğu bütüne biyolojik çeşitlilik denir. Biyoçeşitlilik birinci derecede doğal koşullara bağlıdır.
Biyom: Benzer bitki ve hayvan topluluklarını barındıran yaşam ortamlarına biyom denir.
Habitat: Belirli bir canlı türünün yaşam alanı.
Biyoçeşitliliği Etkileyen Başlıca Faktörler
Biyoçeşitliliğin Yeryüzündeki Dağılışı
1. Yağmur Ormanları Biyomu Bulunduğu Yer: 0 – 10 derece kuzey ve güney paralelleri. İklim: Yıl boyunca nemli ve sıcak Bitkiler: Yüksek ağaçlardan ot ve çalılıklara. Yıl boyuna yeşil kalabilen yayvan yapraklılar Hayvanlar: Yılan, kertenkele, kurbağa, şempanze, j... (Devam)
Yıl boyunca sıcaklığın 0 derecenin altında olduğu yerlerde yağan karlar erimez ve kalıcı karları oluşturur.
Kalıcı karların görüldüğü en alt seviyeye “Kalıcı Kar Sınırı” denir. Bu sınır yükseltisi Ekvatordan kutuplara doğru azalır. Ayrıca eğim ve bakıya göre de değişir.
Uzun yıllar biriken kar örtüsü giderek ağırlaşır ve alttaki örtüye basınç yapar. Bu basınç sonucu sıkışan karlar buzula dönüşür.
Ağırlaşan ve sıkışan buzul kütlesi zamanla kayarak eğim boyunca hareket etmeye başlar. Hareket sırasında hem ağırlığı ile zemini parçalar hem de parçalanan kayaçların taşınmasını sağlarlar. (Devam)
KITA VE OKYANUSLARIN KONUMU VETİCARET YOLLARININ DEĞİŞİMİ İlk çağda insanoğlunun bildiği Dünya’nın sınırları oldukça dardı. Mısır, Roma, Yunan, Anadolu uygarlıkları arasında kalan Akdeniz Havzası ve Doğu’da yer alan İran, Orta Asya, Hint, Çin uygarlıklarının bulunduğu bölgeler kabaca o dönemin insanlarının bildiği Dünyanın sınırlarını oluşturmaktaydı. Günümüzde de Asya, Afrika ve Avrupa kıtalarının oluşturduğu doğu yarımküre topraklarına “Eski Dünya” adı verilmektedir. - Eski Dünya’da ticari faaliyetler oldukça eski dönemlerde başlamıştır. Bunlardan en eski olanları kervanlar aracılığı ile yapılan kara ticaretidir. Diğeri ise özellikle Doğu Akdeniz ve Ege yöresinde büyük gelişme kaydetmiş olan deniz ticaretidir. - İlk Çağ’da Asya’daki üretim merkezlerinden kara yolu... (Devam)
- Çöl ortamları farklı özellikleri nedeniyle canlı yaşamına son derece elverişsiz ortam koşullarına sahiptir. - Uzun yıllar yğamur düşmeyen bu alanlarda ancak kuraklığa dayanabilen bitkiler ve otlar yaşayabilir. - Çöl bitkilerinin en tipik örneği kaktüslerdir. Gövdesinde suyu muhafaza etme ve uzun yıllar susuz yaşayabilme özelliğine sahiptir. Ancak kaktüsler yalnızca Kuzey Amerika çöllerinde görülür. - Su kaynaklarının bulunduğu alanlara vaha denir. Vahalarda hurma ağaçlarına rastlanmaktadır. (Devam)
Tortul tabakaların sertlik derecesi birbirinden farklı olabilir. Tabakalar yan basınçlara uğradığında; Esnek yapılı tabakalar kıvrılır, sert yapılı tabakalar kırılır.
Kıvrılma ile Dağ Oluşumu
Akarsular, rüzgarlar, buzullar gibi dış kuvvetler tarafından yeryüzünden aşındırılan materyaller taşınarak deniz çanaklarında birikir. Zamanla çok kalın tabakaların oluştuğu tortulanma alanlarına jeosenklinal denir.
Jeosenklinaller, yer kabuğundaki levhaların birbirine yaklaşmasıyla kıvrılır ve yükselerek deniz yüzeyinin üzerine çıkar. Böylece kıvrım dağları oluşur. Meydana gelen kıvrımların çukur kısımlarına senklinal, yüksek kısımlarına da antiklinal denir.
Esneyebilen tabakalarda yan basınçların etkisiyle kıvrılma meydana gelir. Kıvrılan tabakaların üst kısmı antiklinal, alt kısmı senklinal olarak adla... (Devam)
DEMİR YOLLARININ GEÇMİŞİ Demiryolunun kökeni çok eskilere dayanır. Arkeologlar Mısır'daki bir piramidin yakınında MÖ 2600 yıllarında yapıldığı sanılan bronz ray kalıntılarını gün ışığına çıkarmışlardır. Piramidin yapımında kullanılan taşların ocaklardan taşınmasında bu raylardan yararlanıldığı sanılmaktadır. Mısır'da kullanılan ray örneğinden, lokomotif yapımının gerçekleşmesine kadar binlerce yılın geçmesi gerekmiştir. Bu süre içinde raylar, özellikle maden ocaklarında, hayvanların ya da insanların ağır maddelerle yüklü araçları daha kolay çekmelerini sağlamak amacıyla kullanılmıştır. Bu raylar genellikle tahtadan kimi zaman da rayın dayanıklılığını arttırmak amacıyla metallerle kaplanarak yapılmıştır. Ray sistemi ilk olarak Cumberland'daki bir maden ocağında kullanılmıştır. Öbür makineli taşıt... (Devam)
Bir ülkeden başka ülkelere olan göçlerdir. Göç veren ülkenin nüfusu azalır. Dış göçler, oluşum nedenlerine göre 5 gruba ayrılır: 1. Zorunlu Göçler (Sığınma Göçleri) Savaş, Baskı Zulümden kaçarak başka ülkelere yapılan sığınma göçleridir. Örneğin 1991 yılındaki Körfez Savaşı sırasında Kuzey Irak halkının bir bölümünün ülkemize göçü bu türdendir.
- Deprem, volkanik patlamalar, kuraklık ve sel gibi doğal afetlerden kaçış. - Savaş, baskı, şiddet, ırk ayrımcılığı gibi insan eliyle ortaya çıkan kaçış ya da bu nedenlerle göçe zorlama. - Aşırı nüfuslanma, kaynak ve gıda yetersizliği, açıklık tehlikesi gibi sosyal ve ekonomik sorunlar. - Baraj yapımı veya yeni yerleşmeye bağlı göçler.
Dünya dursaydı ya da dönüş hızı yavaşlasaydı ne gibi değişiklikler olacaktı? Sizlerden gelen bu soruyu yanıtlayalım: Dünya kendi ekseni etrafında Ekvator çizgisi üzerinde yaklaşık olarak saatte 1770 km hızla dönmektedir. Eğer bu dönüş bir anda dursaydı ana kayaya bağlı olmayan her şey atmosfere savrulacaktı. Bu demektir ki binalar, insanlar, ağaçlar, hayvanlar havada uçuşacaktı. Eğer Dünya'nın kendi etrafındaki dönüş hızı yavaşlamaya başlasaydı, gün süresi uzamaya başlayacaktı. Bu gündüzlerin daha sıcak gecelerin daha soğuk olmasına yol açacaktı. Dünya tamamen durduğunda sadece yarısı güneşi görebilecek diğer yarısı ise her zaman geceyi yaşayacaktı. Bu da güneşe bakan yüzeyde sıcaklığın 90 dereceye çıkması, gecenin yaşandığı yerde ise -180 dereceye düşmesi anlamına gelirdi.
... (Devam)
Dünya'nın Ekseni Neden Eğiktir? Ekliptik eksen ile Dünya’nın ekseni birbiri ile çakışmaz, aralarında 23° 27’ lık bir eğiklik vardır. Bu eğikliğe Dünya’nın Eksen Eğikliği adı verilir. Eksen eğikliğinin nedeni kesin olarak bilinmiyor. Güneş Sistemine baktığımızda bununla ilgili bir düzen yok. Örneğin Güneş'in eksen eğikliği 7 derece, Merkür'ün sıfır derece, Uranüs'ün 97 derecedir. Bilim adamları eksen eğikliğinin oluşmasını gök cisimlerinin bu gezegenlere çarpmasıyla meydana gelmiş olabileceğine inanıyorlar. Bazı bilim adamları ise gezegenlerin uydularının çekim gücüne göre bu değerin belirlenmiş olabileceğini söylüyor.
Eksen Eğikliği Değişir Mi? Genel olarak sabit kabul edilir. Yapılan araştırmalar 5 milyon yıllık bir süreçte Dünya'nın eksen eğikliğinin 22 ile 24 derece arasında d... (Devam)
Fransa'nın coğrafi konumu, yeryüzü şekilleri, dağları, platoları, iklim ve bitki örtüsü, su kaynakları, beşeri ve ekonomik özellikleri, tarım, sanayi ve ticaret bilgileri ile ülke kimlik kartı... (Devam)
Atmosfer yerden ısınır. Bu sebeple yerden yükseldikçe sıcaklık her 100 metrede 0,5 derece düşer. Yerden yansıyan güneş ışınları atmosferin alt kısımlarını ısıtır Bulutlar güneşten gelen enerjinin tutulmasını sağlar.
Böylelikle uzaya kaçan güneş enerjisi miktarı daha az olacaktır. İşte bu sebeple bulutlu günler açık güneşli günlere göre daha sıcak olmaktadır.
Aynı şekilde "AYAZ" diye tabir ettiğimiz durumun ortaya çıkması da bu nedenledir. Açık havalarda güneş enerjisi yeryüzünde fazla tutulamaz, bu nedenle yeryüzü ve atmosferin alt katmanları daha az ısınır. Oluşan soğuk ve kuru havaya ayaz denir. (Devam)