1.Sera etkisi nedir ? Açıklayınız. GüneÅŸ ışınlarının yeryüzüne çarpıp ısı enerjisi haline dönüÅŸmesi sırasında, bu enerjinin uzaya yayılmasını önleyen ve bir manto gibi görev yapan, karbon dioksit, tozlar, su buharı, partiküller v.s. maddelerin ısıyı abzorbe ederek, dünyanın giderek ısınmasına sebep olduÄŸu olaydır. sera gazları: H2O, CH4, NO2, CFC gibi sera etkisini oluÅŸturan gazlardır. 2.Sumatra'nın Toba Dağı'nda 73 bin yıl önce meydana gelen volkanizmanın sonuçları nelerdir? Sumatra'daki Toba Dağı yaklaşık 73.000 yıl önce patlamış ve atmosfere yoÄŸun bir ÅŸekilde kül ve gaz yayılmıştır. Patlamanın ÅŸiddetiyle gökyüzünün karardığı ve bölgede sıcaklık deÄŸerlerinin önemli ölçüde azaldığı görülmüÅŸtür. Bu nedenle iklimin Buzul Çağı'ndaki duruma dönd&uu... (Devam)
Yeryüzünde meydana gelen doğal olayların oluşum nedenlerini, süreçlerini ve insanla olan karşılıklı ilişkilerini inceler.
Alt Dalları:
Jeomorfoloji (Yer şekilleri bilimi): Yeryüzünün şekillenmesinde etkili olan iç ve dış kuvvetleri; dağ, plato ve ova gibi yeryüzü şekillerinin oluşumunu ve dağılışını inceler. Jeoloji, Jeofizik, Pedoloji, Petrografi bilimlerinden faydalanır.
Hidrografya (Su bilimi): Su küreyi meydana getiren okyanus, deniz, göl, akarsu ve yer altı sularının dolaşımını ve dağılışını inceler. Limnoloji, Hidrojeoloji, Oseonografya, Potamoloji gibi bilimlerden faydalanır.
Klimatoloji (İklim bilimi): Geniş sahalarda uzun yıllar devam eden atmosfer olaylarının ortama durumlarını inceleyen bilim dalıdır. Elde ettiği verilerle iklim tiplerini ve dağılışını ortaya çıkarır. Meteoroloji ve Fizik bilimlerinden faydalanır.
Tortul tabakaların sertlik derecesi birbirinden farklı olabilir. Tabakalar yan basınçlara uÄŸradığında; Esnek yapılı tabakalar kıvrılır, sert yapılı tabakalar kırılır.
Kıvrılma ile Dağ Oluşumu
Akarsular, rüzgarlar, buzullar gibi dış kuvvetler tarafından yeryüzünden aşındırılan materyaller taşınarak deniz çanaklarında birikir. Zamanla çok kalın tabakaların oluÅŸtuÄŸu tortulanma alanlarına jeosenklinal denir.
Jeosenklinaller, yer kabuÄŸundaki levhaların birbirine yaklaÅŸmasıyla kıvrılır ve yükselerek deniz yüzeyinin üzerine çıkar. Böylece kıvrım daÄŸları oluÅŸur. Meydana gelen kıvrımların çukur kısımlarına senklinal, yüksek kısımlarına da antiklinal denir.
Esneyebilen tabakalarda yan basınçların etkisiyle kıvrılma meydana gelir. Kıvrılan tabakaların üst kısmı antiklinal, alt kısmı senklinal olarak adla... (Devam)
Doğal çevreyi oluşturan dört temel sistem vardır. Bunlar; taş küre (litosfer), su küre (hidrosfer), hava küre (atmosfer) ve canlılar küresi (biyosfer) dir. Bu sistemler birbiriyle etkileşim halindedirler.
Litosfer: Katı olan yer kabuğunu, yarı sıvı durumundaki mantoyu ve sıvı durumdaki çekirdeği içerir.en dış kısmıdır. Litosfere taş küre denilmesinin nedeni bileşiminin katı veya erimiş haldeki kayaçlardan oluşmasıdır. Okyanus tabanları, sıradağlar, vadiler, platolar litosfere ait yer şekilleridir. Depremler ve volkanlar, litosferde meydana gelen olaylardır.
Hidrosfer: Katı, sıvı ve gaz haldeki tüm sulardan oluşan küredir. Su küre olarak da bilinen hidrosfer, litosferin ve atmosferin belli bir kesiminde bulunan suları kapsar. Hidrosferdeki suların çok az bir kısmı tatlıdır. Tatlı suların çoğunluğunu donmuş halde bulunan buzullar oluşturur. Ayrıca nehir, yer altı suları ve göllerin de çoğu tatlı sudur. Yeryüzünd... (Devam)
Evren günümüzden yaklaşık 15 milyar yıl önce gaz ve toz bulutuydu. Nebulanın dönerek yoğunlaşması ve basıncın etkisiyle bir patlama (Big Bang) meydana geldi.
Bunun sonucunda gök cisimleri (galaksiler, yıldızlar, gezegenler) uzaya dağıldı ve birbirinden uzaklaştılar. Bu uzaklaşma günümüzde de devam etmekte, evren genişlemektedir.
Başlangıçta tümüyle kızgın magmadan oluşan dünyamız, kendi çevresinde hızla dönerek küresel bir şekil almıştır. Zamanla uzaydan başka cisimlerin bünyesine katılmasıyla yer kabuğu oluşmuştur.
Dünya çeşitli minerallerden oluşmaktadır, bunların yoğunlukları farkıdır. Ağır mineraller yerin merkezinde, hafif mineraller yer kabuğuna yakın bulunmaktadır.
Dünyamız günümüzde de şekillenmeye devam etmektedir. Bunun en güzel kanıtı deprem ve volkanizma faaliyetlerinin yaşanıyor olmasıdır. (Devam)
Canlıların kabuk, kemik ve diÅŸlerinde bulunur. Fosforun ana kaynağı yer kabuÄŸudur. Kayaçların yapısında bulunan fosfat erozyon ile topraÄŸa karışır. Ayrıca denizlere taşınan fosfat levha hareketleri sonucu yükselme ile ortaya çıkabilir. Bitkiler fosfatı diÄŸer maddelerle kullanarak besin maddesine dönüÅŸtürür, onu yiyen canlılara geçer ve en son canlı öldüÄŸünde tekrar toÄŸraÄŸa karışır. (Devam)
Karaların içlerinde oluÅŸan ve denizlerle doÄŸrudan baÄŸlantısı olmayan su kütlelerine göl adı verilir. Göllerin suyu bulunduÄŸu yere göre acı, tatlı, tuzlu ya da sodalı olabilir. Bu farklılığın sebebi bir akarsu ile baÄŸlantılı olması ya da oluÅŸma ÅŸekli olabilir.
OLUÅžUMLARINA GÖRE GÖLLER
a) DoÄŸal Göller
1. Tektonik Göller: Yer kabuÄŸunun çöken bölümlerinde su birikmesi ile oluÅŸur 2. Karstik Göller: Kalkerli arazilerdeki erime çukurluklarına suların dolmasıyla oluÅŸur. 3. Buzul (Sirk) Göller: Buzul aşındırması sonucu oluÅŸmuÅŸ çanaklarda suların birikmesiyle oluÅŸur. 4. Volkanik Göller: Volkan konilerinin tepesindeki kaldera, krater ya da maarlara suların dolmasıyla oluÅŸur. 5. Karma Yapılı Göller: OluÅŸumunda birden fazla faktör bulunan göllerdir (Karstik ve tektonik beraber gibi). 6. DoÄŸal Set Gölleri: Ka... (Devam)
Enerjisini yerin içinden alan ve yeryüzünün ÅŸekillenmesinde yapıcı etkiye sahip olan kuvvetlerdir. Bunlar levha hareketlerine baÄŸlı oluÅŸur. Bu teoriye göre kıtalar hareket halindedir. Bu hareketin yönü ve hızı birbirinden farklıdır. Buna baÄŸlı olarak farklı yerlerde farklı yer ÅŸekilleri görülür.
Bunlar: 1. Jeolojik Zamanlarda Türkiye 2. Orojenez (DaÄŸ OluÅŸumu) 3. Epirojenez (Kıta OluÅŸumu) 4. Depremler (Seizma) 5. Volkanizma
1. Jeolojik Zamanlarda Türkiye
1. Zaman (Paleozoik): - Paleozoikte oluÅŸan kara kütlelerine masif adı verilir. - Biga, Menderes, UludaÄŸ, Yıldız, Daday – Devrekani, Bitlis ve KırÅŸehir masifleri örnek verilebilir. - Ülkemizdeki taÅŸ kömürü yatakları bu dönemde oluÅŸmuÅŸtur.
KAYAÇ (TaÅŸ) : YerkabuÄŸunun yapı malzemesi olan, bir veya birden fazla minerallerden oluÅŸan ve organik malzemelerden meydana gelen katı cisimlere denir. Kayaçlar çok basit bir ifade ile mineral topluluklarıdır.
MÄ°NERAL: Kayaçların yapısını oluÅŸturan, belirli bir kimyasal bileÅŸime sahip organik veya inorganik özellikteki katı bileÅŸiklerdir. * Canlı organizmadaki hücre gibi cansız doÄŸada mineraller en küçük birimi oluÅŸturur. * Her bir mineral farklı elementlerden oluÅŸur. * Her bir kayaç çeÅŸidi de farklı mineraller içerir. * Mineraller yan yana gelerek kayaçları kayaçlarda yan yana gelerek kıtaları ve yer kabuÄŸunu meydana getirirler. Not: Kuvars,Kalsit ve Feldispat gibi Mineraller, doÄŸada bulunan yaklaşık 2000 mineral içinde en yaygın olanıdır.
KAYAÇ DÖNGÜSÜ: Tüm kayaçlar sürekli bir d... (Devam)
Kara ve denizlerdeki düÅŸey doÄŸrultulu alçalma ve yükselme hareketidir. BaÅŸka bir ifade ile yer kabuÄŸunun geniÅŸ alanlardaki yaylanma hareketleridir.
YoÄŸunluÄŸu az olan yerkabuÄŸu parçaları magmanın üzerinde yüzen birer tahta parçası gibidir. Ağırlıklarına göre daha derine batarlar. Bu duruma eÅŸ denge denir.
Bu hareketler sonucunda kubbeleÅŸen üst kısma jeoantiklinal, çukurda kalan kesimlere ise jeosenklinal denir.
Orojeneze göre daha uzun bir zamanda meydana gelen epirojenez günümüzde de devam etmektedir. ÖrneÄŸin Ä°skandinav Yarımadası ve Kanada, buzulların erimesi, Hawaii Adası volkanizma sebebiyle her yıl 0,5 cm yükselmektedir. Buna karşın Kuzey Denizi, Baltık Denizi, Almanya, Hollanda ise tortulların ağırlığı ile çökmekted... (Devam)
Yer kabuÄŸunun, altında bulunan mantonun etkisiyle hareket etmesine tektonik hareketler denir. ÇekirdeÄŸin etkisiyle ısınan mantoda konveksiyonel akıntılar oluÅŸur. Manto içindeki bu hareketler yeryüzünde deÄŸiÅŸikliklere sebep olur. (Konveksiyonel akımlar suyun ısınması gibidir) Yer kabuÄŸunun hareketi ile ilgili birçok teori ortaya atılmıştır. Bunlardan biri Kıtaların Kayması Teorisidir. Kıtaların Kayması teorisine göre kıtalar tek parça halindeyken 2. Ve 3. Zamanda parçalanarak birbirinden uzaklamış ve yeni okyanuslar oluÅŸturmuÅŸtur. AÅŸamaları: Pangea (tek parça) Laurasia ve Gondwana arasında Tetis Denizi oluÅŸur Hindistan ve Arap Yarımadası Tetis Denizini kapatır ve deniz tabanındaki tortullar yükselerek Alp Himalaya kıvrım daÄŸlarını oluÅŸturur. (Devam)
Kıtaların Kayması Teorisi daha sonradan geliÅŸtirilerek Levha TektoniÄŸi Teorisi ortaya çıkmıştır. Bu teoriye göre yer kabuÄŸu üzerinde karasal ve denizel bölümler bulunan levhalardan meydana gelmiÅŸtir. Levhaların yönleri ve hızları farklıdır, bu nedenle birbirinden uzaklaşır ya da yakınlaşırlar. Deprem, Volkanizma ve sıcak su kaynaklarının levha sınırlarında olması levhaların bu hareketinin eseridir.
Kıta – Kıta Çarpışması: Ä°ki kıta birbirine doÄŸru hareket ederse sonunda birbiriyle çarpışarak kenetlenirler. Bu olay sonucunda kıvrım daÄŸları oluÅŸur. Kuzey Anadolu DaÄŸları ve Toroslar bu ÅŸekilde oluÅŸmuÅŸtur.
Kıta – Okyanus Çarpışması: Okyanusal kabul ile kıtasal kabuk çarpışırsa daha ağır olan okyanusal kabuk mantonun içine doÄŸru dalar. Dalma batma alanlarında derin okyanus çukurlukları ile volkanik daÄŸlar görülü... (Devam)
BulunduÄŸu Yerler: Kükürtdioksit olarak atmosferde,Aminoasit, sülfür, sülfat olarak topraklarda,Eriyik halde okyanus ve denizlerde bulunur.Canlıların protein yapılarında bulunur. Yararları: Canlıların yaÅŸamı için gereklidir.Ä°laç yapımında kullanılır.Barut, fiÅŸek, kibrit yapımında kullanılır. Nasıl Yenilenir? Volkanik patlamalar sonucu kükürtdioksit atmosfere salınır.Atmosferde sülfürik asit formunda yağış olarak topraÄŸa karışır.Toprakta Aminoasit’e, Sülfüre ve bitkilerin kullanabileceÄŸi form olan sülfata dönüÅŸür.Bitkiler sülfatı kullanarak besin üretir.Onu yiyen canlılara geçer.Canlılar öldükten sonra topraÄŸa karışır.Ayrıştırıcılar tarafından tekrar doÄŸaya kazandırılır.AYRICA kükürt mineral olarak da yer kabuÄŸunda bulunur. (Devam)
Yer kabuÄŸunu oluÅŸturan ve birleÅŸiminde mineraller ile organik maddelerin bulunduÄŸu katı materyallerin bütününe kayaç denir. OluÅŸumlarına göre kayaçlar 3 ana gruba ayrılır:
1. Püskürük TaÅŸlar (Magmatik Kayaçlar)
Bu kayaçların tamamı minerallerden oluÅŸmaktadır. Dünya ilk oluÅŸtuÄŸunda tamamen püskürük kayaçlardan oluÅŸmaktaydı. OluÅŸumu günümüzde de devam eden bu kayaçlar iki gruba ayrılır.
a. Ä°ç Püskürük TaÅŸlar
Magmanın, yerkabuÄŸunun içine sokularak yavaÅŸ yavaÅŸ soÄŸuması ve katılaÅŸmasıyla oluÅŸur. SoÄŸuma yavaÅŸ olduÄŸundan iri kristallidir. Açık renklidir. En yaygın iç püskürük kayaç granittir. DiÄŸer iç püskürük taÅŸlar: Siyanit, Diyorit, Gabro.  ... (Devam)
Farklı yoÄŸunluklara sahip bu katmanlar deprem dalgalarından yola çıkılarak keÅŸfedilmiÅŸtir.
1. Yer KabuÄŸu
TaÅŸküre anlamında da kullandığımız litosfer, yerkürenin bütün katı kısmını ifade etmez. Kabuk ve mantonun üst kısmından oluÅŸur. Yerkürenin en ince, en hafif ve en dış katmanıdır.
Yerkabuğu, bileşimleri ve yoğunlukları birbirinden farklı iki tabakadan oluşur.
Sial (Granitik Yer KabuÄŸu):
- BileÅŸiminde Silisyum ve Alüminyum elementleri yoÄŸundur. YoÄŸunluÄŸu azdır (2,7 g/cm3) - Katı halde bulunur. Kalınlığı okyanus tabanlarında az iken, kıta tabanlarında fazladır.
Dünyamızın oluÅŸumu hakkında birçok teori bulunmaktadır. Bunlardan günümüzde en çok kabul gören ve uzay araÅŸtırmalarının da doÄŸruladığı Büyük Patlama (Big Bang) teorisidir. Bu teoriye göre evren büyük bir patlama sonucunda oluÅŸmuÅŸtur. Evrenin sürekli geniÅŸlediÄŸi, galaksilerin büyüdüÄŸü ve birbirinden uzaklaÅŸtığı tespit edilmiÅŸtir. GüneÅŸ Sisteminin de günümüzden 6-7 milyar yıl önce oluÅŸtuÄŸu tahmin edilmektedir.
1. Yer Yuvarlağının Ä°ç Yapısı
Ä°nsanlar yer kabuÄŸunu sondajlarla en fazla 8-10 km delebilmiÅŸlerdir. Volkanlar ise çıkardıkları kızgın lavlarla yerin iç yapısı hakkında bazı bilgiler verir, ancak volkanlar yerin 60-100 km derinlerinden gelmektedir. Oysa yerkürenin yarıçapı 6300 km dir. Bu konuda daha çok deprem sinyallerinden elde edilen sismik veriler kullanılmıştÄ... (Devam)