Rüzgarın esiş yönü yüksek basınçtan alçak basınca doğrudur. Dünyanın dönüşünden dolayı hareketi sırasında en uzun yolu izler. Basınç merkezleri yer değiştirirse rüzgar yön değiştirir.
2. Yer Åžekilleri
Rüzgarın hızı ve yönü yer şekillerine bağlı olarak değişir. Dağlar, rüzgarı keser ancak vadiler, boğazlar ve geçiştlerde rüzgar yer şekillerine uygun eser ve daha hızlı eser.
3. Dünyanın Dönüşü
Dünyanın kendi ekseni etrafındaki dönüşü rüzgarların ve okyanus akıntılarının yönünde sapmaya yol açar. Buna "koriyolis" kuvveti denir.
Sapma hareketi ekvatorda fazla, kutuplarda azdır; Kuzey yarım kürede sağa, güney yarım kürede sola doğrudur. (Devam)
Ocak ayında güney yarım kürede, Temmuz ayında kuzey yarım kürede yaz yaşanmaktadır. Buna bağlı olarak Ocak ayında güney yarım küre, Temmuz ayında kuzey yarım küre daha yüksek sıcaklıklar görülür.
Kutuplara yakın yerlerde yaşanan Sert Karasal iklim ile 30 derece enlemlerindeki sürekli yüksek basınçlarla oluşmuş çöllerde yüksek sıcaklık farkları görülür.
Ekvatordan kutuplara doğru giden sıcak su akıntıları özellikle kuzey yarım kürede karaların batı kıyılarına ılık bir hava getirir. Bunun sonucunda yıl boyunca fazla değişmeyen ılıman okyanusal iklim oluşmuştur.
Kutuplar güneş ışınlarını eğik almaları, tutulmanın fazla olması, atmosferde katedilen yolun fazla olması gibi sebeplerle soğuktur.
Dünya genelinde farklı sıcaklıklar görülmesinin en önemli nedeni enlem olmakla birlikte bazı özel çukurluklarda mikro klima alanları da oluşmuştur. (Devam)
- Bu geniÅŸ alan birçok canlıya yaÅŸam alanıdır. Aynı zamanda karada yaÅŸayanlar için de önemlidir.- Dünya'nın en büyük biyomunu oluÅŸturur.- Dünya'nın %70'i sularla kaplıdır.- Tatlı su ve tuzlu su biyomu olmak üzere ikiye ayrılır.- Su biyomlarında sıcaklıklar fazla deÄŸiÅŸkenlik göstermez. Ayrıca suyun varlığı ya da yokluÄŸu da biyomları sınırlamaz.- Yukarıda sayılanların bir sonucu olarak karasal biyomlara göre daha düzenlidir. Su Biyomlarını Etkileyen Faktörler - Oksijen ve Karbondioksit- Sıcaklık- Işık (Fotosentez için gerekli)- Eriyik haldeki mineraller- Besin maddesi (planktonlar) Işığın ulaÅŸabildiÄŸi kısım ilk 200 metrelik kısımdır. Buraya fotik alan, ışığın ulaÅŸamadığı 200 metreden derin kısma ise afotik alan denir. Su biyomunda canlılar daha çok GüneÅŸ ışığının ulaÅŸtığı yüzeyden 200 metre derinliÄŸe kadar yaÅŸarlar. Ä°ki grup... (Devam)
- Tatsız, kokusuz ve renksiz bir maddedir. - Katı – sıvı – gaz olarak bulunabilir. - Su kaynakları, su döngüsünün (buharlaÅŸma – terleme à yağış (yer altına sızma, yüzeyde akış)) eseridir.
Yüzey Suları
Yer Altı Suları
Tatlı Su Kaynakları 3%
Tuzlu Su Kaynakları 97%
Okyanus, deniz, göl, akarsu.
Akarsular, buzullar, göller, yer altı suları.
Okyanuslar, denizler, göller, yer altı suları.
- Denizler, kenar deniz (okyanusla baÄŸlantılı, sınırı belirsiz) ve iç deniz (sınırları belirlenebilen) olarak ikiye ayrılır. - Belli baÅŸlı okyanuslar: Büyük (Pasifik) Okyanusu, Atlas Okyanusu, Hint Okyanusu. - Belli baÅŸlı denizler: Akdeniz, Baltık, Adriyatik, Ege, Karadeniz, Kızıldeniz, Karayip, Umman, Japon Denizi. - Deniz ve okyanusların tuzluluk oranı sıcaklık, yağış, rüzgar vb. baÄŸlıdır. - Den... (Devam)
BulunduÄŸu Yerler: Kükürtdioksit olarak atmosferde,Aminoasit, sülfür, sülfat olarak topraklarda,Eriyik halde okyanus ve denizlerde bulunur.Canlıların protein yapılarında bulunur. Yararları: Canlıların yaÅŸamı için gereklidir.Ä°laç yapımında kullanılır.Barut, fiÅŸek, kibrit yapımında kullanılır. Nasıl Yenilenir? Volkanik patlamalar sonucu kükürtdioksit atmosfere salınır.Atmosferde sülfürik asit formunda yağış olarak topraÄŸa karışır.Toprakta Aminoasit’e, Sülfüre ve bitkilerin kullanabileceÄŸi form olan sülfata dönüÅŸür.Bitkiler sülfatı kullanarak besin üretir.Onu yiyen canlılara geçer.Canlılar öldükten sonra topraÄŸa karışır.Ayrıştırıcılar tarafından tekrar doÄŸaya kazandırılır.AYRICA kükürt mineral olarak da yer kabuÄŸunda bulunur. (Devam)
Tsunami, okyanus veya büyük su kütlelerinde meydana gelen büyük ve güçlü dalgalardır. Bu dalgalar genellikle deniz tabanında gerçekleşen depremler, volkanik patlamalar, su altı heyelanları veya nadir durumlarda meteor çarpmaları gibi olaylar sonucunda oluşur. Tsunami dalgaları, açık denizde hızlı ve alçak olmasına rağmen, kıyıya yaklaştıkça hızları azalır ve yükseklikleri artar, bu da kıyı bölgelerinde büyük yıkıma yol açabilir.
Fotoğraf: 11 Mart Japonya Depremi Sonrası Oluşan Tsunami
Tsunamiler, Japonca'da "liman dalgası" anlamına gelen iki kelimenin birleşiminden oluşur: "tsu" (liman) ve "nami" (dalga). Tsunamiler, büyük miktarda suyu hızlı bir şekilde yer değiştirerek kıyılarda ciddi hasara ve can kaybına neden olabilirler.
Tsunami bir iç kuvvet kabul edilir. Çünkü can ve mal kaybına yol açan tsunamilerin temel sebebi yerin iç ısısı sonucunda meydana gelen depremlerdir.
Dünyada deniz ulaşımında önemli yerler: - Atlas Okyanusu (Neden Büyük Okyanus DeÄŸil?)- Panama, Macellan, Cebelitarık, Malakka, Sunda BoÄŸazları- Akdeniz ve SüveyÅŸ Kanalı- Ä°stanbul ve Çanakkale BoÄŸazları Deniz ulaşımı, teknolojik geliÅŸmelere baÄŸlı sürekli geliÅŸmektedir. Ancak yine de rüzgar, akıntılar gibi nedenlerle geliÅŸme belli bir yere kadar olmaktadır. Deniz yolundan en fazla petrol taşımacılığında faydalanılır. Hazar Bölgesi ve Hürmüz BoÄŸazından yüklenen petrol tankerleri buradan tüm dünya limanlarına dağılırlar. Petrol taşınmasında deniz yolunun seçilme nedeni: Maliyetin az ve taşıma kapasitesinin fazla olmasıdır. (Devam)
Tarih boyunca insanoÄŸlunun medeniyet alanında almış olduÄŸu yol incelenecek olursa ilk medeniyetlerin genelde iklim koÅŸullarının elveriÅŸli, su kaynaklarının bol, tarım arazilerinin geniÅŸ olduÄŸu sahalarda doÄŸup geliÅŸtiÄŸi dikkat çeker. Bu alanlar; Nil, Fırat-Dicle, Ä°ndus - Ganj, Gökırmak, Sarıırmak havzalarıdır. Kısacası ilk uygarlıklar Mısır, Çin, Hindistan ve Mezopotamyada büyüyüp geliÅŸmiÅŸtir. Türkiye hem Asya hem de Avrupa Kıtası ile temas halinde olduÄŸundan bir Orta DoÄŸu ülkesidir. DaÄŸlık bir ülkedir. Ovalar daha ziyade kıyılarda ve akarsu vadilerinde yer alır. Akarsular bakımından bölgenin en zengin ülkesidir. Ä°stanbul ve Çanakkale BoÄŸazlarıyla da büyük bir öneme sahiptir. Üç tarafını çeviren denizler, Cebeli Tarık BoÄŸazı ile Atlas Okyanusuna; SüveyÅŸ Kanalı vasıtası ile Kızıldeniz ve Hint Okyanusuna baÄŸlıdır. T&uu... (Devam)
Farklı yoÄŸunluklara sahip bu katmanlar deprem dalgalarından yola çıkılarak keÅŸfedilmiÅŸtir.
1. Yer KabuÄŸu
TaÅŸküre anlamında da kullandığımız litosfer, yerkürenin bütün katı kısmını ifade etmez. Kabuk ve mantonun üst kısmından oluÅŸur. Yerkürenin en ince, en hafif ve en dış katmanıdır.
Yerkabuğu, bileşimleri ve yoğunlukları birbirinden farklı iki tabakadan oluşur.
Sial (Granitik Yer KabuÄŸu):
- BileÅŸiminde Silisyum ve Alüminyum elementleri yoÄŸundur. YoÄŸunluÄŸu azdır (2,7 g/cm3) - Katı halde bulunur. Kalınlığı okyanus tabanlarında az iken, kıta tabanlarında fazladır.
Dünyamızın oluÅŸumu hakkında birçok teori bulunmaktadır. Bunlardan günümüzde en çok kabul gören ve uzay araÅŸtırmalarının da doÄŸruladığı Büyük Patlama (Big Bang) teorisidir. Bu teoriye göre evren büyük bir patlama sonucunda oluÅŸmuÅŸtur. Evrenin sürekli geniÅŸlediÄŸi, galaksilerin büyüdüÄŸü ve birbirinden uzaklaÅŸtığı tespit edilmiÅŸtir. GüneÅŸ Sisteminin de günümüzden 6-7 milyar yıl önce oluÅŸtuÄŸu tahmin edilmektedir.
1. Yer Yuvarlağının Ä°ç Yapısı
Ä°nsanlar yer kabuÄŸunu sondajlarla en fazla 8-10 km delebilmiÅŸlerdir. Volkanlar ise çıkardıkları kızgın lavlarla yerin iç yapısı hakkında bazı bilgiler verir, ancak volkanlar yerin 60-100 km derinlerinden gelmektedir. Oysa yerkürenin yarıçapı 6300 km dir. Bu konuda daha çok deprem sinyallerinden elde edilen sismik veriler kullanılmıştÄ... (Devam)
Güneş ışınları bir yere ne kadar dik açıyla düşerse sıcaklık değerleri de o kadar yüksek olur. Çünkü dik açıyla gelen ışınlar daha dar alanları ısıtmaktadır.
Güneş ışınlarının düşme açısı dünyanın şekli, eksen eğikliği, günlük hareketi ve eğime bağlı olarak değişir.
a. Dünyanın Şekli: Ekvator'dan kutuplara doğru gidildikçe güneş ışınlarının geliş açısı küçülür. b. Eksen Eğikliği: Dünyanın güneş etrafındaki dönüşüne bağlı olarak yıl içinde yarımkürelere farklı açılarla düşer. c. Günlük Hareket: Dünyanın kendi ekseni etrafındaki dönüşüne bağlı olarak sabah ve akşam dar açılarla düşerken, öğle vakti daha dik açıyla düşer. d. Bakı ve Eğim: Güneşe bakan yamaçlar güneş ışınlarını daha dik açıyla alırlar.
Volkanların dağılışı levha sınırları ile paralellik gösterir. Levha sınırları, yerkabuğunun en zayıf olduğu yerler olup magma bu bölgelerde yeryüzüne daha yakındır.
Dünyada en çok volkan görülen yerler:
Büyük Okyanus çevresi (Ateş Çemberi)
Bu bölge, Pasifik Plakası'nın çevresindeki diğer tektonik plakalarla (Kuzey Amerika, Güney Amerika, Filipin, Avustralya, Nazca, vb.) etkileşimde olduğu bir alanı kapsar. Bu etkileşimler çoğunlukla dalma-batma (subdüksiyon) zonları oluşturur. Subdüksiyon, bir okyanus plakasının başka bir plakanın altına dalmasıdır ve bu süreçte plakalar arasında büyük basınç ve sıcaklık artışı oluşur. Bu basınç ve sıcaklık, magmanın yüzeye çıkmasına ve volkanik aktivitelerin artmasına neden olur.
Atlas Okyanusunun orta kesimleri
Bu bölge, Orta Atlantik Sırtı olarak bilinen bir okyanus ortası sırt sisteminin bir parçasıdır. Okyanus ortası sırtları, iki tektonik plakanÄ... (Devam)