- Dağlık alanlarda bitkiler sıcaklık ve kar örtüsü sebebiyle uzun süre varlık gösteremezler. Yalnızca yaz aylarında bu alanlarda çayır topluluklar ortaya çıkar. Bu bitkilere “Alpin Çayırlar” ya da “Dağ Çayırları” adı verilir. - Çayır toplulukları aynı zamanda sert karasal iklim bölgelerinde Tayga ormanlarının bulunmadığı alanlarda da görülürler. - Sıcaklığın az olması ve yaz mevsiminde yağışların görülmesi bitki örtüsünün uzun boylu otlardan oluşmasına yol açmıştır. - Yükseltiye bağlı sıcaklık düşüşünden dolayı belirli bir seviyeden sonra orman örtüsü görülmez. Bu seviyeye “orman üst sınırı” denir. Orman örtüsünün ortadan kalkmasının sebebi aşırı yükseltiden dolayı düşük sıcaklık v... (Devam)
Tortul tabakaların sertlik derecesi birbirinden farklı olabilir. Tabakalar yan basınçlara uğradığında; Esnek yapılı tabakalar kıvrılır, sert yapılı tabakalar kırılır.
Kıvrılma ile Dağ Oluşumu
Akarsular, rüzgarlar, buzullar gibi dış kuvvetler tarafından yeryüzünden aşındırılan materyaller taşınarak deniz çanaklarında birikir. Zamanla çok kalın tabakaların oluştuğu tortulanma alanlarına jeosenklinal denir.
Jeosenklinaller, yer kabuğundaki levhaların birbirine yaklaşmasıyla kıvrılır ve yükselerek deniz yüzeyinin üzerine çıkar. Böylece kıvrım dağları oluşur. Meydana gelen kıvrımların çukur kısımlarına senklinal, yüksek kısımlarına da antiklinal denir.
Esneyebilen tabakalarda yan basınçların etkisiyle kıvrılma meydana gelir. Kıvrılan tabakaların üst kısmı antiklinal, alt kısmı senklinal olarak adla... (Devam)
DEMİR YOLLARININ GEÇMİŞİ Demiryolunun kökeni çok eskilere dayanır. Arkeologlar Mısır'daki bir piramidin yakınında MÖ 2600 yıllarında yapıldığı sanılan bronz ray kalıntılarını gün ışığına çıkarmışlardır. Piramidin yapımında kullanılan taşların ocaklardan taşınmasında bu raylardan yararlanıldığı sanılmaktadır. Mısır'da kullanılan ray örneğinden, lokomotif yapımının gerçekleşmesine kadar binlerce yılın geçmesi gerekmiştir. Bu süre içinde raylar, özellikle maden ocaklarında, hayvanların ya da insanların ağır maddelerle yüklü araçları daha kolay çekmelerini sağlamak amacıyla kullanılmıştır. Bu raylar genellikle tahtadan kimi zaman da rayın dayanıklılığını arttırmak amacıyla metallerle kaplanarak yapılmıştır. Ray sistemi ilk olarak Cumberland'daki bir maden ocağında kullanılmıştır. Öbür makineli taşıt... (Devam)
Dünyada deniz ulaşımında önemli yerler: - Atlas Okyanusu (Kuzey Atlantik Yolu)- Panama, Macellan, Cebelitarık, Malakka, Sunda Boğazları- Akdeniz ve Süveyş Kanalı- İstanbul ve Çanakkale Boğazları Deniz ulaşımı, teknolojik gelişmelere bağlı sürekli gelişmektedir. Ancak yine de rüzgar, akıntılar gibi nedenlerle gelişme belli bir yere kadar olmaktadır. Deniz yolundan en fazla petrol taşımacılığında faydalanılır. Hazar Bölgesi ve Hürmüz Boğazından yüklenen petrol tankerleri buradan tüm dünya limanlarına dağılırlar. Petrol taşınmasında deniz yolunun seçilme nedeni: Maliyetin az ve taşıma kapasitesinin fazla olmasıdır. Dünya Üzerindeki Önemli Boğaz ve Kanallar
KANALLAR 1. Panama Kanalı: Atlas Okyanusu'nu Büyük Okyanus'a bağlar. 2. Süveyş Kanalı: Akdeniz'i Kızıldeniz'e bağlar. 3. Korint Kanalı: Ege Denizi'ni Adriya Denizi'ne bağlar.
... (Devam)
Bir okyanus ile bağlantısı bulunan geniş su kütleleridir. Sınırı çizilemeyen ve bir okyanusa komşu olan deniz kenar deniz olarak adlandırılır. Akdeniz bir kenar denizdir. Sınırı çizilebilen ve başka bir denize komşu denizler ise iç deniz olarak adlandırılır. Buna Karadeniz örnek verilebilir.
Belli başlı denizler: Akdeniz, Baltık Denizi, Adriya Denizi, Ege Denizi, Karadeniz, Kızıldeniz, Karayip Denizi, Umman Denizi, Japon Denizi.
Deniz ve okyanusların tuzluluk oranı sıcaklık, yağış, rüzgar vb. bağlıdır. Dalga oluşma sebebi ise rüzgar, deprem, volkanizma vb. dir. (Devam)
Deprem anında ortaya çıkan enerji farklı şekillerde çevreye yayılır. Bunlar yıkıcı etkisi en azdan en fazla olana şu şekildedir:
- P Dalgası: Yatay yönlü ileri – geri hareketidir. - S Dalgası: Dikey yönlü yukarı – aşağı silkeleme hareketidir. - R Dalgası: Su dalgalarına benzeyen hem P hem S dalgası etkisini gösteren yeryüzü hareketidir. - L Dalgası: Kayaç tanelerini tümüyle harekete geçiren dalgalardır. (Devam)
- Deprem titreşimlerini kaydeden cihazlara sismograf denir. - Depremin etkisi (kuvveti) iki ölçekle ölçülür. - Depremin Büyüklüğü; ortaya çıkan enerji miktarı olup Richter ölçeği ile ölçülür, magnitüd ile ifade edilir. - Depremin Şiddeti; Depremin yeryüzünde yarattığı etkiye bakılarak Mercalli ölçeğine göre 1 – 12 arasında değer verilerek bulunur.
Yerkabuğundaki kısa süreli salınım hareketine deprem denir.
- Depremin yer altında ortaya çıktığı yere hiposantr (iç merkez) denir. - Depremin yer yüzünde en yakın olduğu yere episantr (dış merkez) denir. - Deprem bilimine sismoloji denir. (Devam)
Bazı durumlarda magma yeryüzüne doğru yükselir ancak yüzeye ulaşamaz. Bu durumda yer altında soğuyarak katılaşır. Mağmanın yerkabuğunun içine sokularak yavaş yavaş soğumasına derinlik volkanizması denir. Yerkabuğunun tabakaları arasına kadar sokulan mağma, yüzeye çıkmadan çeşitli derinliklerde katılaşarak batolit, dayk, lakolit, sill gibi şekiller oluşturur.
Batolit: Magmanın yeryüzüne doğru sokulması ve yer altında soğuması ile oluşur.
Sill: Tabakalar arasına yatay olarak sokulup katılaşmış püskürük kayaçlardır. Bu şekiller, dış kuvvetlerin üstteki tabakaları aşındırması sonucu ortaya çıkar.
Lakolit: Yeryüzüne yaklaşan magmanın tortul tabakaları dışa doğru bükmesiyle oluşur.
Dayk (Duvar): Kayalarda bulunan çatlaklara dik bir şekilde sokulan, üzerindeki örtü aşındıktan sonra duvar görünümü alan derinlik volkanizması.
Bir ülkeden başka ülkelere olan göçlerdir. Göç veren ülkenin nüfusu azalır. Dış göçler, oluşum nedenlerine göre 5 gruba ayrılır: 1. Zorunlu Göçler (Sığınma Göçleri) Savaş, Baskı Zulümden kaçarak başka ülkelere yapılan sığınma göçleridir. Örneğin 1991 yılındaki Körfez Savaşı sırasında Kuzey Irak halkının bir bölümünün ülkemize göçü bu türdendir.
- Deprem, volkanik patlamalar, kuraklık ve sel gibi doğal afetlerden kaçış. - Savaş, baskı, şiddet, ırk ayrımcılığı gibi insan eliyle ortaya çıkan kaçış ya da bu nedenlerle göçe zorlama. - Aşırı nüfuslanma, kaynak ve gıda yetersizliği, açıklık tehlikesi gibi sosyal ve ekonomik sorunlar. - Baraj yapımı veya yeni yerleşmeye bağlı göçler.
Enerjisini güneşten alan kuvvetlere dış kuvvetler denir. İç kuvvetler büyük yer yüzü şekillerini oluşturur. Dış kuvvetler ise bunları aşındırır ve biriktirir.
Dış kuvvetler yüksek yerlerden aşındırdıkları materyalleri çukur yerlerde biriktirerek yeryüzünü düzleştirmeye çalışır.
Dış kuvvetlerin etkisi iklim koşullarına göre değişir. Örneğin çöllerde rüzgar, orta kuşakta yağmur, soğuk kuşakta buzullar etkilidir. Dış Kuvvetler:
Yer şekillerinde aşınma, taşıma ve biriktirme yapan kuvvetlerdir. Atmosfer kökenlidir. Atmosferdeki bütün olaylar ise kaynağını güneş enerjisinden alır. İç kuvvetlerle yeryüzünde oluşan ana yapılar (Kıtalar, dağlar, düzlükler) dış güçlerin etkisiyle aşınırlar. - Akarsu aşındırması nemli ve yağışlı bölgelerde, - Rüzgar aşındırması çöllerde, - Buzul aşındırması kutup çevresinde, - Dalga aşındırması ise kıyılarda etkilidir. Dış kuvvetlerin etkisiyle yüksek yerler aşınmakta ve çukurluklara dolmaktadır. Yani dış kuvvetlerin amacı yeryüzünü düzleştirmektir. Ancak İç Kuvvetlerle oluşan yapıcı şekiller sürekli olduğundan yeryüzünün tamamen düzleşmesi mümkün değildir. Dış kuvvetlerin yeryüzünü şekillendirme aşamaları: 1. T... (Devam)