Enerjisini güneşten alan kuvvetlere dış kuvvetler denir. İç kuvvetler büyük yer yüzü şekillerini oluşturur. Dış kuvvetler ise bunları aşındırır ve biriktirir.
Dış kuvvetler yüksek yerlerden aşındırdıkları materyalleri çukur yerlerde biriktirerek yeryüzünü düzleştirmeye çalışır.
Dış kuvvetlerin etkisi iklim koşullarına göre değişir. Örneğin çöllerde rüzgar, orta kuşakta yağmur, soğuk kuşakta buzullar etkilidir. Dış Kuvvetler:
Suyun içinde erimiş halde bulunan maddelerin çökelmesiyle oluşmaktadır. Kireç taşı, göllerde, denizlerde ve yeraltı sularında yaygın olarak bulunan kirecin çökelmesiyle oluşmaktadır. Kimyasal kayaçlar Kireçtaşı (kalker), traverten, kayatuzu, jips (alçı taşı) ve dolomit örnek verilebilir. Kimyasal tortul kayaçlar su ile temasa geçince kolayca çözünmektedir. Bundan dolayı nemli ve sıcak iklim koşulları altında kimyasal tortul kayaçların bulunduğu sahalarda lapya, dolin, uvala, obruk ve polye gibi karstik şekiller oluşmaktadır. Ayrıca mağaralar, sarkıtlar, dikitler, sütunlar da karst topoğrafyasının yer şekilleridir. Karstik şekiller özellikle saf ve kalın kireç taşları üzerinde daha iyi gelişme göstermektedir. Jips, anhidrit ve kaya tuzları üzerinde oluşan karstik şekiller ise kolayca tahrip olmakt... (Devam)
Yeraltına sızan sular bazı kayaçları çözündürebilmektedir. Çözülebilen kayaçlarda görülen yeryüzü şekillerine karstik şekiller denir.
Karstik şekiller daha çok; kireçtaşı (kalker), alçıtaşı (jips) ve tuz türü kayaçlardagörülür.
Karstlaşma olayının gerçekleşebilmesi için öncelikle karstik kayaçlara ve yağışa ihtiyaç vardır.
Karstlaşmayı şu faktörler etkiler; · Kayacın saflığı ve kalınlığı · Arazinin tektonik bakımdan faal olması · Kayaçlardaki çatlak ve gözenek oranı · Yağış miktarı ve bitki örtüsü (Devam)
KAYAÇ (Taş) : Yerkabuğunun yapı malzemesi olan, bir veya birden fazla minerallerden oluşan ve organik malzemelerden meydana gelen katı cisimlere denir. Kayaçlar çok basit bir ifade ile mineral topluluklarıdır.
MİNERAL: Kayaçların yapısını oluşturan, belirli bir kimyasal bileşime sahip organik veya inorganik özellikteki katı bileşiklerdir. * Canlı organizmadaki hücre gibi cansız doğada mineraller en küçük birimi oluşturur. * Her bir mineral farklı elementlerden oluşur. * Her bir kayaç çeşidi de farklı mineraller içerir. * Mineraller yan yana gelerek kayaçları kayaçlarda yan yana gelerek kıtaları ve yer kabuğunu meydana getirirler. Not: Kuvars,Kalsit ve Feldispat gibi Mineraller, doğada bulunan yaklaşık 2000 mineral içinde en yaygın olanıdır.
KAYAÇ DÖNGÜSÜ: Tüm kayaçlar sürekli bir d... (Devam)
Kayaçların sular tarafından (yağmur ve yer altı) çözülmesiyle oluşan aşınım ve biriktirme şekillerine karstik şekiller denir. Türkiye’de Toroslar, Göller Yöresi, Tuz Gölü çevresi ve Doğu Anadolu Bölgesinin bazı bölümlerinde karstik şekillere rastlanır.
1. Polye (Gölova) Geniş kalker tabakaları üzerinde oluşan erime çukurluklarıdır. Ülkemizde Güneybatı Anadolu'da bolca rastlanır. Elmalı, Kestel, Korkuteli, Acıpayam, Tefenni ovaları birer polyedir.
2. Obruk Karstik erimeler sonucunda oluşan yanları dik, ağız kısımları geniş derin doğal kuyulardır. Obruk Platosu (Konya)’nda örneklerine bolca rastlanır. Ayrıca Mersin'deki Cennet - Cehennem Obrukları turistik açıdan da büyük öneme sahiptir.
3. Mağara Yer altı sularının karstik tabakalar içinde açtığı oy... (Devam)
CEVAP: Su kaynaklarına yakın yerleri seçmeleri insanların doğaya olan bir üstünlüğü değildir.
2.
CEVAP: Tafoniler bir rüzgar aşındırma şekli olup kurak - yarı kurak alanlarda fazladır. Oysa soru kökünde bulunulan yerin nemli olduğu söyleniyor. Nemli bölgelerde karstik şekiller ve kanyon vadiler yaygındır.
3. Soruda Dünya Haritası üzerinde Kuzey Amerika'da Kayalık, Güney Amerika'da And Dağları ile Alp - Himalaya Dağları gösterilmiş. Soruda bu haritada neler gösterilmekte, bu sorulmaktaydı. Sorunun cevabı "Dağlık Alanlar" olmalıydı.
4. Aşağıdakilerden hangisi Türkiye’de yağışın dağılışını etkileyen faktörlerden biri değildir? Bu sorunun cevabı "Ülkemizin kuzeyinde akarsu ağının sık olması" olacaktı. Bir yerde akarsu ağı sık ise bunun sebebi yağışın fazla olmasıdır. Kısaca a... (Devam)