Atmosfer basıncı, atmosferdeki gazların yeryüzüne uyguladığı kuvvettir. 45° enleminde 15°C sıcaklıkta deniz seviyesinde ölçülen atmosfer basıncı 1013 mbar ya da 760 mm ile ifade edilir. Bu değere normal atmosfer basıncı denir. 1013 mbar'dan daha düşük basınç değerlerine alçak basınç, 1013 mbar'dan daha fazla basınç değerlerine yüksek basınç denir. Basıncın yeryüzündeki dağılışı aynı değildir. Yerçekimi, sıcaklık, yükselti ve Dünya'nın günlük hareketi;, basınç türlerinin oluşumunda etkilidir.
Alçak Basınçlar Çevresine göre basınç değerlerinin düşük olduğu merkezlerdir. Havanın hareketi çevreden merkeze doğrudur. Kuzey yarım kürede saatin ters yönünde iken güney yarım kürede saat yönündedir. Alçak basınç... (Devam)
Bir basınç merkezi termik ya da dinamik olabilir. Bunu belirleyen temel fark oluşum şeklidir. Eğer bir basınç merkezi sıcaklığın etkisi ile oluştuysa termik, sıcaklığın etkisinden çok hareket ya da çevresine göre durum söz konusu ise dinamik kökenli bir basınçtır.
Isınan hava hafifler ve burada termik alçak basınçları oluşturur. Hafifleyen havanın yükselmesi ve yükseldikçe sıcaklık kaybetmesi sonucu yükselim yağışları meydana gelir. Hava kararsızdır ve çoğunlukla bulutludur.
Ekvator'a güneş ışınları çoğunlukla dik ve dike yakın açılarla gelir. Aşırı ısınma burada sürekli bir termik alçak basınç oluşmasını sağlamıştır.
Aşırı soğuk bir hava ise ağırlaşır. Ağırlaşan hava çöker. Bu alçalıcı hava hareketi gökyüzünün çoğunlukla bulutsuz, ayaz ve yağışsız olmasını sağlar. Örneğin kış mevsiminde geniş bir kara kütlesi olan Sibirya üzerinde aşırı soğumaya bağlı olarak termi... (Devam)
Atmosferi oluşturan gazların bir ağırlığı vardır. Yerçekimi kuvveti sayesinde gazlar yeryüzü üzerinde bir ağırlık etkisi oluşturur. Bu etkiye "Atmosfer Basıncı" denir.
Basınç milimetre ya da milibar ile ifade edilir. 45º enleminde 15ºC sıcaklıkta deniz kenarında ölçülen basınç 760 mm ya da 1013 milibardır. Bu değere "Normal Atmosfer Basıncı" denir.
Basınç değerleri bazı yerlerde normal basınç değerinden yüksek, bazı yerlerde düşüktür. (Devam)
Kutuplar, ekvatora göre yerin merkezine daha yakındır. Buna bağlı olarak kutuplarda yerçekimi fazla, ekvatorda azdır. Ekvatordan kutuplara doğru yerçekimi artar. Bu artış basınç üzerinde de etkilidir.
2. Sıcaklık
Termik basınçlar ısınma ve soğumaya bağlı olarak oluşurlar.
Isınan havanın hacmi artar, yoğunluğu azalır. Buna bağlı yer üzerine uygulayacağı kuvvet de azalacak ve burada Termik Alçak Basınç oluşacaktır.
Soğuyan havanın hacmi küçülür, yoğunluğu artar. Buna bağlı olarak ağırlığı artacak ve burada Termik Yüksek Basınç oluşacaktır.
3. Yükselti
Yerçekimine bağlı olarak atmosferdeki gazların %75'i Troposfer'de bulunur ve yükselti arttıkça yoğunluk azalır. Ayrıca oksijen ve su buharı gibi ağır gazlar da yeryüzüne yakın yerlerdedir.
Tüm bunlara bağlı olarak yükselti arttıkça basınç azalır.
Ocak ayında Kuzey yarım kürede kış mevsimi yaşanmaktadır. Bu nedenle; kuzey yarım kürede karalar üzerinde yüksek basınç görülürken, denizler üzerinde alçak basınçlar etkilidir. Bunun nedeni bu mevsimde karaların soğuk, denizlerinse ılık olmasıdır. Temel neden ise kara ve denizlerin farklı ısınma özelliğidir.
Güney yarım kürede dönenceler çevresinde basınç değerleri yüksektir. Yüksek basınçlar karalar üzerinde kesintiye uğrar. Çünkü karalar sıcaktır, bu nedenle buralarda alçak basınlar etkili olmaktadır.
Ekvator çevresi ve kutup dairelerinin çevresi genel olarak alçak basınçtır. Ancak kuzey yarım kürede kutup dairesi çizgisinde yer alan karalar yüksek basınçtır. Kuzey yarım kürede dinamik alçak basınçlar İzlanda çevresi ile Atlas Okyanusu kıyılarında görülmektedir.
Atlas Okyanusunun orta kesimlerindeki Asor Dinamik Yüksek Basıncı çevresindeki yüksek bası... (Devam)
Evren günümüzden yaklaşık 15 milyar yıl önce gaz ve toz bulutuydu. Nebulanın dönerek yoğunlaşması ve basıncın etkisiyle bir patlama (Big Bang) meydana geldi.
Bunun sonucunda gök cisimleri (galaksiler, yıldızlar, gezegenler) uzaya dağıldı ve birbirinden uzaklaştılar. Bu uzaklaşma günümüzde de devam etmekte, evren genişlemektedir.
Başlangıçta tümüyle kızgın magmadan oluşan dünyamız, kendi çevresinde hızla dönerek küresel bir şekil almıştır. Zamanla uzaydan başka cisimlerin bünyesine katılmasıyla yer kabuğu oluşmuştur.
Dünya çeşitli minerallerden oluşmaktadır, bunların yoğunlukları farkıdır. Ağır mineraller yerin merkezinde, hafif mineraller yer kabuğuna yakın bulunmaktadır.
Dünyamız günümüzde de şekillenmeye devam etmektedir. Bunun en güzel kanıtı deprem ve volkanizma faaliyetlerinin yaşanıyor olmasıdır. (Devam)
Dünyanın kendi çevresindeki dönüş hareketi bir gün yani 24 saat sürdüğü için günlük hareket olarak adlandırılmıştır.
Günlük Hareketin Sonuçları
1. Gece ve gündüz birbirini izler. 2. Meridyenler arasında yerel saat farklılıkları oluşur. 3. Güneş ışınlarının gün içindeki geliş açısı değişime uğrar. 4. Günlük sıcaklık farklılıkları oluşur. Bu durumun sonucunda;
a. Meltem rüzgarları oluşur. b. Fiziksel ayrışma meydana gelir. c. Günlük basınç farkları oluşur.
5. Dünyanın dönüşü nedeniyle sapma (coriolis) etkisi ortaya çıkar. Buna bağlı olarak okyanus akıntıları ve sürekli rüzgarlar sapmaya uğrar. 6. Cisimlerin gün içinde gölge boyu değişir (3. maddeye bağlı olarak) 7. 30° ve 60° enlemlerinde dinamik basınç kuşakları oluşur. (Devam)
1. Ekvator’dan kutuplara doğru gidildikçe güneş ışınlarının geliş açısı küçülür. Buna bağlı olarak;
a) Ekvator’dan kutuplara doğru gidildikçe güneş ışınlarının atmosferde aldığı yol uzar.
b) Ekvator’dan kutuplara doğru gidildikçe güneş ışınlarının uzaya yansıma oranı artar.
c) Ekvator’dan kutuplara doğru gidildikçe ortalama sıcaklıklar azalır.
Ortalama sıcaklıklar Ekvator ve çevresinde yüksek, kutuplar ve çevresinde düşüktür.
d) Güneş ışınlarının geliş açısındaki farklığa bağlı olarak sıcaklık kuşakları oluşmuştur.
Üç sıcaklık kuşağı bulunur: Sıcak kuşak, ılıman kuşak ve soğuk kuşak.
e) Ekvator’dan kutuplara doğru gidildikçe deniz suyu tuzluluğu ve sıcaklığı azalır.
Ekvator ve çevresi sıcak olduğu için burada bulunan su yüzeylerinde (okyanus, deniz, göl) buharlaşma fazladır. Bunun bir sonucu olarak tuzluluk d... (Devam)
Rüzgarın esiş yönü yüksek basınçtan alçak basınca doğrudur. Dünyanın dönüşünden dolayı hareketi sırasında en uzun yolu izler. Basınç merkezleri yer değiştirirse rüzgar yön değiştirir.
2. Yer Şekilleri
Rüzgarın hızı ve yönü yer şekillerine bağlı olarak değişir. Dağlar, rüzgarı keser ancak vadiler, boğazlar ve geçiştlerde rüzgar yer şekillerine uygun eser ve daha hızlı eser.
3. Dünyanın Dönüşü
Dünyanın kendi ekseni etrafındaki dönüşü rüzgarların ve okyanus akıntılarının yönünde sapmaya yol açar. Buna "koriyolis" kuvveti denir.
Sapma hareketi ekvatorda fazla, kutuplarda azdır; Kuzey yarım kürede sağa, güney yarım kürede sola doğrudur. (Devam)
Ocak ayında güney yarım kürede, Temmuz ayında kuzey yarım kürede yaz yaşanmaktadır. Buna bağlı olarak Ocak ayında güney yarım küre, Temmuz ayında kuzey yarım küre daha yüksek sıcaklıklar görülür.
Kutuplara yakın yerlerde yaşanan Sert Karasal iklim ile 30 derece enlemlerindeki sürekli yüksek basınçlarla oluşmuş çöllerde yüksek sıcaklık farkları görülür.
Ekvatordan kutuplara doğru giden sıcak su akıntıları özellikle kuzey yarım kürede karaların batı kıyılarına ılık bir hava getirir. Bunun sonucunda yıl boyunca fazla değişmeyen ılıman okyanusal iklim oluşmuştur.
Kutuplar güneş ışınlarını eğik almaları, tutulmanın fazla olması, atmosferde katedilen yolun fazla olması gibi sebeplerle soğuktur.
Dünya genelinde farklı sıcaklıklar görülmesinin en önemli nedeni enlem olmakla birlikte bazı özel çukurluklarda mikro klima alanları da oluşmuştur. (Devam)
Sıcaklık ile basınç ters orantılıdır. Dünya üzerinde sıcaklık eşit bir şekilde dağılmamıştır. Kutuplar aşırı soğuktur, bu nedenle burada sürekli bir yüksek basınç bulunur.
Ekvator çevresi ise yıl boyunca güneş ışınlarını dik açılarla aldığı için sıcaktır. Ekvator çevresi bu nedenle sürekli olarak alçak basınçtır.
Yukarıda bahsettiğimiz basınçların oluşumunda sıcaklık temel neden olduğu için bu basınçlara termik basınçlar diyoruz.
* * *
Dünyanın hareketine bağlı olarak savrulan rüzgarlar 30º enlemlerinde çöker. Burada yüksek basınç oluşur.
Benzer bir rüzgar yönlerinde sapma olayı 90º yüksek basıncı ile 30º yüksek basıncı arasında esen rüzgarlarda etkilidir. 90º den 60º'ye doğru gelen rüzgarlar soğuk hava getirir. 30º'den 60º'ye gelen rüzgarlar ise sıcak hava getirir. Bu iki hava kütlesi 60º enleminde karşılaşırlar ve 60º enleminde alçak basınç oluştururlar.
Yeryüzündeki tatlı suların büyük bir bölümü yer altında kaya çatlakları ve gözeneklerde yer alır. Yer altındaki suların toplam tatlı su rezervi içindeki miktarı 98% civarındadır. Yer altındaki sular özellikle çatlaklar, gözenekler, kılcal damarlar ve mağaralarda çeşitli rezervler oluştururlar. Bir yerde yer altı suyunun birikmesi için altta geçirimsiz bir tabakanın bulunması gereklidir. Volkanik ve metamorfik kayaçların pek çoğu geçirimsiz özelliktedir.
Geçirimsiz tabakaların üzerindeki biriken su kütlesine su tablası adı verilir. Geçirimli tabakaların geçirimsiz tabakayla temas ettiği alanlarda biriken su kütlesine taban suyu denilir. Taban suları bazen uygun koşullarda kendiliğinden yüzeye ulaşır. Genellikle kuyular ve sondajlar yardımıyla yüzeye çıkarılarak içmede ... (Devam)