Dünya'nın tam ortasından geçen Ekvator çizgisine paralel olarak doğu batı yönünde uzanan hayali çizgilere paralel denir.
Paralellerin başlıca özellikleri şunlardır:
1. Ekvator'un kuzeyinde kalanlara kuzey paralelleri, güneyinde kalanlara güney paralelleri denir. 2. Ekvator'un 90 tane kuzeyinde 90 tane güneyinde olmak üzere 180 tane paralel bulunmaktadır. 3. Başlangıç paraleli Ekvator'dur. 4. İki paralel arasında 111 km sabit uzaklık bulunur. 5. Ekvator'dan kutuplara doğru gidildikçe Paralellerin uzunlukları azalır, dereceleri büyür. 6. Dünya üzerindeki bir noktanın Ekvator'a olan uzaklığının açı cinsinden değerine enlem denir. İki paralel arasındaki uzaklık dakikaya, dakikalar da saniyelere bölünerek enlemler elde edilir. (Devam)
Haritalardaki şekil ve alan bozulmalarının en aza indirilebilmesi için oluşturulan özel çizim yöntemlerine projeksiyon ya da iz düşüm yöntemleri denir.
Projeksiyonların bazıları uzunluk, bazıları açı, bazıları ise alanları gerçeğe daha yakın gösterir. Projeksiyonlar iz düşüm (yükseltinin sıfır kabul edilmesi) esasına göre çizildiğinden engebesi fazla olan yerlerin iz düşüm yüz ölçüm ile gerçek yüz ölçümleri arasındaki fark fazladır.
Örneğin yurdumuzda Doğu Anadolu ile Karadeniz ve Akdeniz bölgelerinde iz düşüm yüz ölçüm ile gerçek yüz ölçüm arasındaki fark çok fazladır.
Harita çiziminde kullanılan başlıca projeksiyon tipleri silindirik, konik ve düzlem projeksiyonlardır.
1. Silindir Projeksiyon
Bu projeksiyonda harita alanı açılmış bir silindir üzerine aktarılır. Bu projeksiyonla çizilen haritalarda ekvator çevresinde doğruya yakın görünümler elde edilirken kutuplara doğru önemli ... (Devam)
Rüzgarın esiş yönü yüksek basınçtan alçak basınca doğrudur. Dünyanın dönüşünden dolayı hareketi sırasında en uzun yolu izler. Basınç merkezleri yer değiştirirse rüzgar yön değiştirir.
2. Yer Şekilleri
Rüzgarın hızı ve yönü yer şekillerine bağlı olarak değişir. Dağlar, rüzgarı keser ancak vadiler, boğazlar ve geçiştlerde rüzgar yer şekillerine uygun eser ve daha hızlı eser.
3. Dünyanın Dönüşü
Dünyanın kendi ekseni etrafındaki dönüşü rüzgarların ve okyanus akıntılarının yönünde sapmaya yol açar. Buna "koriyolis" kuvveti denir.
Sapma hareketi ekvatorda fazla, kutuplarda azdır; Kuzey yarım kürede sağa, güney yarım kürede sola doğrudur. (Devam)
Ocak ayında güney yarım kürede, Temmuz ayında kuzey yarım kürede yaz yaşanmaktadır. Buna bağlı olarak Ocak ayında güney yarım küre, Temmuz ayında kuzey yarım küre daha yüksek sıcaklıklar görülür.
Kutuplara yakın yerlerde yaşanan Sert Karasal iklim ile 30 derece enlemlerindeki sürekli yüksek basınçlarla oluşmuş çöllerde yüksek sıcaklık farkları görülür.
Ekvatordan kutuplara doğru giden sıcak su akıntıları özellikle kuzey yarım kürede karaların batı kıyılarına ılık bir hava getirir. Bunun sonucunda yıl boyunca fazla değişmeyen ılıman okyanusal iklim oluşmuştur.
Kutuplar güneş ışınlarını eğik almaları, tutulmanın fazla olması, atmosferde katedilen yolun fazla olması gibi sebeplerle soğuktur.
Dünya genelinde farklı sıcaklıklar görülmesinin en önemli nedeni enlem olmakla birlikte bazı özel çukurluklarda mikro klima alanları da oluşmuştur. (Devam)
Sürekli termik ve dinamik basınç merkezleri arasında esen rüzgarlardır.
a. Alizeler 30° enlemlerinden Ekvator’a doğru esen rüzgarlardır. Alizeler sıcak su akıntılarının oluşmasında ve tropikal bölgede karaların doğusunun yağışlı olmasında etkilidir.
b. Batı Rüzgarları 30° enlemlerinden 60° enlemlerine esen rüzgarlardır. Batı rüzgarları sıcak su akıntılarını devam ettirir ve batı yönlü oldukları için kıtaların batısının yağışlı olmasını sağlar.
c. Kutup Rüzgarları Kutuplardan 60° enlemlerine esen rüzgarlardır. 60 derece enlemlerinde Batı Rüzgarları ile karşılaşarak cephe yağışlarının oluşmasını sağlar. (Devam)
1. İklim: Toprak oluşumunu etkileyen temel faktördür. Çünkü sıcaklık, yağış, bitki örtüsü ve ayrışma türü üzerinde etkilidir. 2. Anakayanın Yapısı: Ayrışarak toprağı oluşturan ve toprağın altında yer alan materyale ana kaya denir. Toprağın fiziksel ve kimyasal özellikleri, rengi, besin maddeleri, geçirimlilik özellikleri ana kayaya bağlıdır. 3. Zaman: Anakayanın toprak örtüsü haline gelmesi binlerce yıl alır. 4. Yer Şekilleri: Eğim, yükselti ve bakı durumu toprak oluşumunu etkiler. Eğim az olan yerlerde süpürülme (erozyon) azdır ve topraktaki suyun hareketi engellenir. Bitki örtüsü toprağın tutulmasını sağlar. Yükselti arttıkça sıcaklık düşer ve yağış da belli bir seviyeye kadar artar, bu da bitki örtüsünü etkiler. Bakı da toprak özelliklerinde etkilidir. Kuzey Yarı K&u... (Devam)
- Laterit: Ekvatoral kuşakta, nemli sıcak iklimde görülürler. Aşırı yıkanma sebebiyle mineral, organik maddeleri kısa sürede ayrıştıran gür bitki örtüsü sebebiyle humus açısından fakirdir.
- Terra Rossa (Kırmızı Toprak): Akdeniz iklim kuşağında kalker üzerinde oluşan topraklar. Kirecin ayrışması ile ortaya çıkan demirin oksitlenmesi kırmızı renk almasını sağlamıştır.
- Kahverengi Orman Toprakları: Orta kuşak nemli orman arazilerinde görülür. Mineral bakımından fakir olmasına karşın ayrışma yavaş olduğu için humus açısından zengindir.
- Podzol Topraklar: Soğuk nemli bölgelerde, iğne yapraklı orman arazilerinde görülür. Mineral bakımından fakirdir. Gri renktedir.
1. Orta Kuşak ülkesidir Dört mevsimi yaşar, bu nedenle yıllık sıcaklık farkları fazladır. Ekvatora kutuplara göre daha yakın olduğu için yaz mevsiminde sıcaklıklar hissedilir derecede artar, güneşlenme süresi uzundur.
2. Ilıman kuşakta Akdeniz iklim bölgesindedir. Kuzeyinde kutupsal, güneyinde tropikal hava kütlelerinin etkisi altındadır.
3. Kuzey yarım kürede yer alır. Buna bağlı olarak yaz mevsimi daha uzundur.
4. Çevresindeki kara kütlelerinin etkisi (Basınç merkezleri) Yaz mevsiminde Asor Dinamik YB ile Basra Termik AB (sıcak ve kurak), kış mevsiminde İzlanda Dinamik AB (ılık, yağışlı), Balkanlar Termik YB (soğuk, kar yağışlı) ve Sibirya Termik YB (soğuk, ayaz) etkili olur.
Dünya'da bitki çeşitliliğinin en fazla olduğu yerler ekvator çevresidir. Buradaki ülkelerden sonra Türkiye, en çok bitki türü barındıran ülkedir.
Avrupa Kıtası, Türkiye'nin yaklaşık 15 katı büyüklüğüne sahip olmasına rağmen, tüm Avrupa Kıtası'nda yaklaşık 12.000 bitki türü yer alırken Türkiye'de 12.000'den fazla bitki türü bulunmaktadır. (Devam)
- Türkiye üç tarafı denizlerle çevrili bir yarım ada ülkesidir. - Denizlerimiz ulaşım, balıkçılık ve turizm için kullanılmaktadır. - Ayrıca Karadeniz'i Akdeniz'e bağlayan stratejik öneme sahip boğazlarımız bulunmaktadır. - Türkiye’de deniz ticareti 1926’ya kadar yabancıların elindeydi. - 1926’da Kabotaj Kanunu ile denizlerimizde yolcu ve yük taşıma hakkı bize geçmiş ve deniz ticaretimiz gelişme göstermiştir.
a. Karadeniz - Karadeniz Avrupa ile Anadolu arasında yer alan bir iç denizdir. - Dünya denizlerine İstanbul ve Çanakkale Boğazları ile bağlanır. - Tuzluluk oranı binde 18, Türkiye’de kıyısındaki uzunluğu 1600 km dir. - Günümüzden 8000 yıl önce tatlı su gölü olan Karadeniz, buzul çağı sonrasında deniz seviyesinin yükselmesi ile denizlere açılmıştır. ... (Devam)
Ekvatoral bölge, Güneydoğu Asya (Muson bölgesi) ve kuzey yarım kürede karaların batı kısımları en çok yağış alan yerlerdir ve nemli bölge olarak adlandırılır.
Dinamik yüksek basınç alanları, çöller, orta kuşak karalarının iç kısımları ile kutup bölgeleri en az yağış alan yerlerdir ve kurak bölgeler olarak adlandırılır. (Devam)
1. Güneş Işınlarının Düşme Açısı (Güneş ışınlarının atmosferde aldığı yol)
Güneş ışınları bir yere ne kadar dik açıyla düşerse sıcaklık değerleri de o kadar yüksek olur. Çünkü dik açıyla gelen ışınlar daha dar alanları ısıtmaktadır.
Güneş ışınlarının düşme açısı dünyanın şekli, eksen eğikliği, günlük hareketi ve eğime bağlı olarak değişir.
a. Dünyanın Şekli: Ekvator'dan kutuplara doğru gidildikçe güneş ışınlarının geliş açısı küçülür. b. Eksen Eğikliği: Dünyanın güneş etrafındaki dönüşüne bağlı olarak yıl içinde yarımkürelere farklı açılarla düşer. c. Günlük Hareket: Dünyanın kendi ekseni etrafındaki dönüşüne bağlı olarak sabah ve akşam dar açılarla düşerken, öğle vakti daha dik açıyla düşer. d. Bakı ve Eğim: Güneşe bakan yamaçlar güneş ışınlarını daha dik açıyla alırlar.